top of page

Arama Sonuçları

Sonuçlar Listeleniyor

Boş arama ile 135 sonuç bulundu

Blog Yazıları (107)

  • İcra Hukuk - İstihkak Davası Cevap Dilekesi

    İSTANBUL ....... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/...E. Davalı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av.................. Davacı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av.................. Konu : Cevap dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Sayın Mahkemeniz nezdinde görülen ve numarası yukarıda belirtilen huzurdaki işbu dosya haczedilen mallara ilişkin istihkak iddiası ile hukuki şartları oluşmaksızın haksız ve kötü niyetli olarak açılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; "borçlunun adresi ile fiili hacze gelinen adresin hiçbir bağlantısının olmadığını, borçlunun haciz yapılan şirkette daha önce çalışmasının bulunduğunu, ona ait evraklara ulaşılmasının normal olduğunu, borçlunun kardeşlerinin bu şirkette çalışmasının organik bağ oluşturmayacağını, aynı sokakta borçlu ile aynı alanda faaliyet yapmanın organik bağ oluşturmayacağını" beyan etmiştir. İşbu iddialar gerçeği yansıtmamakta olup itirazlarımızı sunmaktayız. Şöyle ki; Tarafımızca ../.../..... tarihinde .... 16. İcra Dairesi 2022/.... E. Sayılı dosyamız borçlusu .......'ın "..... Mah. .... Sk. Dış Kapı No:...... / İstanbul" da bulunan iş yerine hacze gidilmiştir. Haciz mahallinde bulunan birtakım eşyalar haczedilmiş ve yediemine teslim edilmiştir. Devamında dosya borçlumuz ile organik bağı olduğunu tespit ettiğimiz; aynı sokakta bulunan, aynı iş kolunda faaliyet gösteren, "...... Mah. ... Sk. Dış Kapı No:.. .... / İstanbul" da bulunan davacının iş yerine hacze gidilmiştir. Talebimiz doğrultusunda haciz mahallinde yapılan kıymetli evrak incelemesinde; ...... 16. İcra Dairesi 2022/... E. Sayılı dosyamız borçlusu na gönderilen ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞ ŞERHİ, Borçlunun erkek kardeşi ....'ın HALİHAZIRDA İŞ YERİNDE SİGORTALI ÇALIŞTIĞI, Borçlunun kız kardeşi .....'ın yaklaşık 2 YIL BOYUNCA İŞ YERİNDE SİGORTALI ÇALIŞTIĞI, Müvekkilin de DAHA ÖNCE İŞ YERİNDE SİGORTALI ÇALIŞTIĞI, tespit edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde de ikrar ettiği hususlar nazara alındığında açılan dava haksız ve dayanaksız olup takibi sürüncemede bırakma amacı gütmektedir. İşbu evraklardan anlaşılacağı üzere; icra dosyamız borçlusuna gönderdiğimiz ödeme emri dahi davacının iş yerinde bulunmuştur. Davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunmadığı varsayımında dahi borçluya gönderdiğimiz ödeme emrinin tebliğ mazbatası neden davacının iş yerinde bulunduğu izahtan varestedir. Kaldı ki; davacı da işbu husustan dava dilekçesinde hiç bahsetmemiştir. Bununla birlikte; davacı ile aynı iş kolunda aynı sokakta faaliyet gösteren borçlunun erkek kardeşi dahi davacının yanında çalışmaktadır. İşbu husus hayatın olağan akışına aykırı olup davacı ile borçlunun birlikte faaliyette bulunduklarının ispatıdır. Sayın Mahkemenizin ../../... tarihli oluşturduğu tensip zaptı 11. ara kararı uyarınca haciz mahallinde, Emniyet tarafından yapılacak araştırma sonucu da davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu ispatlayacaktır. Tüm bu hususlar taraflar arasında bulunan organik bağın şüpheye mahal bırakmayacak şekilde bulunduğunun en net örneğidir. Davacı iş yerinde yapılan haciz sonrası, davacı tarafın istihkak iddiasına müteakip .... İcra Hukuk Mahkemesi 2023/.. E. 2023/... K. Sayılı dosyanızda gerekli incelemeler yapılarak TAKİBİN DEVAMINA karar verilmiştir. Haciz sırasında icra müdürünün taraflar arasında organik bağ bulunduğunu tespit etmesi halinde üçüncü kişinin elinde bulunan malın borçlu elinde bulunduğu kabul edilerek muhafaza tedbiri alınmaktadır. Böylece İİK m. 96-97’de düzenlenen icra prosedürü uygulanmaktadır. Yargıtay kararlarında istikrarla kabul edildiği üzere İİK m. 97’ye göre açılan davada aksini ispat yükü üçüncü kişinin üzerindedir. Dolayısıyla, davacı taraf, borçlu ile organik bağın bulunmadığını ispatlamalıdır. Ancak davacı taraf, dava dilekçesi ve sunduğu evraklar bütünüyle iddiasını ispatlayamamıştır. Davacı yukarıda bahsedildiği üzere davayı kötü niyetli olarak açmıştır. Davacı ve borçlu anlaşmak sureti ile alacaklı müvekkilden mal kaçırmak amacıyla hareket etmektedirler. Dolayısıyla huzurdaki dava; dosya mündericatı ile sabittir ve dava hukuki temelden yoksun ve mesnetsizdir. Huzurdaki davanın reddi gerekmektedir. Hukuki Sebepler : İİK, HMK ve ilgili yasal mevzuat. Hukuki Deliller : .....16. İcra Dairesi 2022/... E. Sayılı dosyası, Borçluya ve kardeşlerine ait SGK kayıtları, Vergi Kayıtları, Emniyet İnceleme Raporu, .... 10. İcra Hukuk Mahkemesi 2023/.. E. 2023/.. K. Sayılı dosya, Haciz Tutanakları, Tebligat mazbataları, hacizlerdeki beyan ve toplanan deliller, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık, keşif, uzman görüşü ve sair tüm deliller. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Haksız ve mesnetsiz olan davanın REDDİNE, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../.... Davalı Vekili Av. ...........................

  • İcra Hukuk- İmzaya İtiraz Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi

    İSTANBUL ... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/ ... E. Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av.................. Konu : Bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızın sunulmasından ibarettir. Açıklamalar Mahkemeniz huzurunda görülen işbu imzaya itiraz davasında davalı - alacaklı müvekkil aleyhine kötü niyetli şekilde icra takibi başlatmıştır. Senet olarak addedilen evrakta yer alan imza müvekkile ait değildir. Her ne kadar dosya konusu ile ilgisiz olsa da müvekkil ve alacaklı arasında böyle bir meblağın alışverişine ilişkin ticari yahut samimi hiçbir bağlantı yoktur. Geldiğimiz aşamada davacı müvekkilin kendini mal varlığını, kötü niyetli davalıya karşı koruyabilmesinin yegane yolu huzurda görülen işbu davanın lehine sonuçlanmasından ibarettir. Hal böyle iken aşağıda detaylıca izah edeceğimiz sebepler ile eksik, yetersiz ve gelişigüzel tanzim edilen bilirkişi raporunun mahkeme kararına dayanak gösterilemeyeceği, BAŞKACA BİR BİLİRKİŞİDEN YENİ BİR RAPOR alınması gerektiği izahtan varestedir. Şöyle ki; MUKAYESELİ İMZALARLA BONO ÜZERİNDEKİ İMZA ÜZERİNDE BİÇİMSEL BENZERLİK OLMADIĞI ÇIPLAK GÖZLE DAHİ ANLAŞILMAKTADIR. İşbu dosyada mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri ve senet olarak addedilen evrakta yer alan imza dikkatli incelendiği vakit tamamen farklılık arz ettiği anlaşılmaktadır. Huzurda alınan imza örneklerinde davacıya ait imza örneklerinde iki büyük çengel arasında yer alan kıvrımlar 3 ADET TEPE oluşturacak nitelikte olmasına rağmen, senette yer alan kıvrımlar 2 ADET TEPEDEN ibarettir. Huzurda alınan imza örneklerinde ilk büyük çengelden sonra gelen küçük kıvrımlar ilk çengelin devamı niteliğinde olup, senette yer alan imzada ilk büyük çengelden sonra gelen kıvrımın başlangıcı KİŞİNİN ELİNİ KALDIRARAK YAPTIĞI AŞİKARDIR. Kişi ikinci kıvrımının başlangıcını elde edebilmek için ilk büyük çengelin dışından başlayarak elde etmiştir. Huzurda alınan imzada ilk büyük çengelin alt kısmında yer alan kıvrım İMZANIN ORTASINA DOĞRU uzanmaktadır. Ancak senette yer alan örnekte aynı KIVRIM DIŞA DOĞRU uzanmaktadır. Huzurda alınan imza örneğinde ilk eğride alt kıvrım ve üst kıvrım arasında boşluk olmasına rağmen, senette yer alan imzada sağa doğru eğik "8" benzeri bir şekil oluşturmuştur. Huzurda alınan imza örneklerinde ikinci büyük eğrinin alt kısmında yer alan kıvrım yukarıdan AŞAĞIYA DÜZ ÇİZGİ olarak geldikten sonra oluşurken, senette yer alan imzada ikinci büyük eğrinin alt kısmında yer alan kıvrım oluşmaya başlarken "SAĞ - DIŞ " TARAFA EĞİM YAPARAK sonrasında kıvrım oluşturulmuştur. Ayrıca ikinci büyük kıvrımın tepesinde yer alan çengel dar bir şekilde oluşurken, senette yer alan aynı yerdeki çengel çok daha geniş şekildedir. Gayr-i ihtiyari şekilde imzalarda sonuna konan noktalara her ne kadar dikkat edilemese ve incelemeye dahil edilmese de dikkate değer alınması gereken durumlar ortaya çıkabilmektedir. Huzurda alınan imza örneklerinde imzada yer alan "NOKTA" çengelin İÇİNDE veya içine yakın olmasına rağmen senette yer alan imzada "nokta" çengelin DIŞINDA bulunmaktadır. Yalnızca kısa bir dikkat ve özen ile incelendiği vakit imzalar arasında ki farklılıklar tespit edilebilmektedir. Başkaca yerlerden getirtilen imza örneklerinde de senette ihtiva eden imza ile aralarda önemli farklılıklar mevcuttur. Hal böyle iken eksik - yetersiz incelemeyle ve genel geçer açıklamalarla tanzim edilen raporu kabul edebilme ihtimalimiz bulunmamaktadır. TANZİM EDİLEN RAPOR YARGITAY HUKUK GENEL KURUL KARARLARINDAN İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE "YARGI DENETİMİNE" ELVERİŞLİ DEĞİLDİR. 22/05/2022 tarihli bir bilirkişi raporu iki sayfadan oluşmakta "İNCELEME VE SONUÇ" kısmı ise taraf ve dosya bilgileri çıkarıldığı vakit "BİR-İKİ CÜMLEDEN" ibarettir. Yargıtay HGK kararlarında, tanzim edilen raporun denetime elverişli olması gerektiği vurgulanmaktadır. Hangi nedenlerle imzanın "el ürünü" olduğu tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmelidir. Zira gerektiğinde anlatımın yetersiz kaldığı noktalarda görsel anlatımlarla yapılan değerlendirme desteklenerek anlatılmalıdır. Yargıtay'ın son derece önemseyerek ve irdeleyerek üzerinde durduğu "imza incelemesinin" bir-iki cümlelik rapor ile yerine getirilmesi, alenen müvekkili hak kaybına uğratacak niteliktedir. YARGITAY HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında; YARGITAY HGK'nun 30.5.2001 gün 2001/12-436 E., 2001/467 K. Sayılı kararında; YARGITAY HGK'nun 6.6.2001 tarih 2001/12-466 E., 2001/483 K. Sayılı kararında; "Herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır." MÜVEKKİLİN ŞEKİLSEL İMZASI İLE BONO ÜZERİNDEKİ BASİT VE HERKESÇE ATILABİLECEK İMZA ARASINDA İLİŞKİ KURMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. Kişinin kendisine has imzaları olarak da adlandırılabilen "şekilsel imzalar" el hareketlerinin etki olduğu imzalardandır. Huzurda alınan imzalarda müvekkilin şekilsel imzalarından anlaşılacağı üzere senette yer alan taklit imza ile alakası yoktur. Yukarıda kısa bir dikkatli incelemede dahi birden fazla farklılık göz ile dahi tespit edilebilmektedir. Bu bağlamda senette ihtiva eden imzanın müvekkilin el ürünü olmadığının tespiti amacıyla yeni bir bilirkişiden başkaca bir rapor aldırılması gerekliliği hasıl olmuştur. Aksi halde hukuka aykırı olarak müvekkil aleyhine düzenlenen senette yer alan ve gerçek olmayan bir borcun muhatabı müvekkil olacaktır. İşbu hal hukuken ve vicdanen kabul edilebilir değildir. İmzanın müvekkile ait olmaması sebebiyle icra takibine konu belge BONO DEĞİLDİR. BU SEBEPLERLE DAVALIYA BORCU DA BULUNMAMAKTADIR. İŞBU İMZA SAHTECİLİĞİ İLE İLGİLİ YASAL MAKAMLARA BAŞVURMA HAKLARIMIZI SAKLI TUTMAKTAYIZ. Anılan nedenlerle, borca ve imzaya açıkça itirazda bulunuyoruz. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen incelenecek diğer sebeplerle; Davanın KABULÜNE, Mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu bono üzerindeki İMZALARIN davacının el ürünü olup olmadığının tespiti için dosyanın BAŞKA BİR BİLİRKİŞİYE / ADLİ TIP KURUMUNA GÖNDERİLMESİNE, Vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa TAHMİLİNE Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../..... Davacı Vekili Av................................

  • İdare - İlamın Yerine Getirilmemesi Sebebiyle Tazminat Dava dilekçesi

    İSTANBUL (...) İDARE MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/ Davacı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ....................... (Adres Antettedir.) Davalı : KURUM BİLGİLERİ ADRES Konu :İstanbul ...İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı dosyası ../../... tarihli yürütmenin durdurulması kararının yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat talebimizden ibarettir. Dava Değeri : ............,00-TL Açıklamalar Davacı müvekkil, Kamu Personeli Seçme Sınavı ( KPSS ) sonucunda yeterli puan alarak Koruma Güvenlik Görevlisi olarak atanmaya hak kazanmıştır. Bu bağlamda Müvekkil, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Müze Müdürlüğü biriminde ../../...... tarihinde çalışmaya başlamıştır. ../../...... tarihinde evraklarını sisteme yükleyen müze yetkililerinden kimlik kartının iptal edildiğini öğrenmiştir. Tarafımızca işbu idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talepleriyle İstanbul ... İdare Mahkemesi ../../...... E. Sayılı dosyası ile dava açılmıştır. İstanbul 6. İdare Mahkemesi; "Dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan hukuka aykırı işlemin davacının çalışma özgürlüğünü etkilemesi nedeniyle icrasının davacı yönünden telafisi güç ve imkansız zarar oluşturacağı izahtan varestedir. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA" şeklinde gerekçesi belirtilerek, ../../...... tarihinde dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. (EK-1: Yürütmenin Durdurulması Kararı) İşbu yürütmenin durdurulması kararı ../../...... tarihinde davalı kuruma e- tebliğ edilmiştir. (EK-2: Kapalı Tebligat) Tebliğ tarihi davalı kurumun yürütmenin durdurulması kararını öğrendiği tarih kabul edilmiş olup aynı zamanda yükümlülüklerinin başlangıç tarihidir. İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 28/1: "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." Yukarıda da açıklandığı üzere, idarenin yürütmeyi durdurma kararını uygulaması hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Bu durumda İdari Yargılama Usulü Kanununa göre; idare kararın kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde kararının gerektirdiği şekilde işlem tesis etmeye mecburdur. Ancak kararın davalı kuruma tebliğinden itibaren geçen yasal süre içerisinde kararın gereği yerine getirilmemiş ve müvekkil işe başlatılmamıştır. Devamında davalı kurum öncelikle yürütmenin durdurulması kararının gereğini yerine getirmek yerine Bölge İdare Mahkemesine karara karşı iptal talebinde bulunmuştur. İşbu durum dahi davalı kurumun konu hakkında bilgi sahibi olduğunu, işlem yapmamaları adına herhangi bir sebepleri olmadığını yahut işlemin tesisini engelleyecek başkaca bir yoğunluklarının dahi olmadığını ispatlar niteliktedir. Kaldı ki her ne sebeple olursa olsun yürütmenin durdurulması kararlarının ruhu gereğince gerekli işlemlerin İVEDİLİKLE yerine getirilmesi gerekmektedir. Hal böyle iken davalı kurumun KÖTÜ NİYETLİ şekilde YD kararının gereklerini yerine getirmediği aşikardır. Davalı kurumun YD kararına Bölge İdare Mahkemesine başvurusu ../../...... tarihinde KESİN olarak ret edilmiştir. (EK-3: Bölge İdare Mahkemesi kararı) Kararlar sonrasında yaptığımız başvurular neticesinde müvekkil Güvenlik Görevlisi Kimlik Kartını, ilgili ilçe emniyet müdürlüğünden teslim almıştır. Davalı kurum müvekkilin güvenlik kimlik kartını teslim alması sonrasında dahi işe başlatmamış hukuka ve kanunlara aykırı olarak mahkeme kararını yerine getirmemiştir. Davalı kurumun YD kararını yerine getirmesi amacıyla müvekkil defalarca görev yeri olan İstanbul İli Türbeler Müze Müdürlüğüne bizzat başvurmuştur. Yaptığı başvurular ile birlikte defalarca Müze Müdürlüğünü arayarak işe başlaması hakkında herhangi bir gelişme olup olmadığını sormuştur. Esasen YD kararının yerine getirilmesi için lehe karar verilen kişi tarafından başvuru ve talep olmasına dahi gerek yoktur. Gelinen aşamada müvekkil İSTANBUL İLİ KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜNE gönderilmek üzere İSTANBUL İLİ MÜZELERE MÜDÜRLÜĞÜNE YD kararının yerine getirilmesi amacıyla ../../...... tarihinde YAZILI başvuruda bulunmuştur. (EK-4: Kurumda işe başlamak için yapılan başvuru). Sayın Mahkemeden ilgili kurumlardan sisteme kaydı yapılan dilekçe örneğinin celbine ilişkin ara karar oluşturması talebimiz mevcuttur. Ez cümle; davalı kurum, Anayasa başta olmak üzere İYUK ve ilgili mevzuata aykırı davranarak müvekkilin ağır zarara uğramasına sebep olmuştur. Müvekkil aylardır göreve başlatılmamış, maaş alamamıştır. HALİ HAZIRDA DAVALI KURUM YD KARARINA AYKIRI OLARAK MÜVEKKİLİ GÖREVE BAŞLATMAMAYA DEVAM ETMEKTEDİR. Hal böyle iken; yıllarca emek vererek kazandığı sınav sonucu işe başlamaya hak kazanan müvekkilin mahkeme kararına rağmen hala işe başlatılmaması kendisinde derin bir üzüntüye sebep olmuştur. Müvekkilin hukuka ve mahkeme kararına olan güveni gelinen son aşamada azalmıştır. Ekonomik olarak zorluk çekmektedir. Müvekkilin uğramış olduğu zararın tazmini amacıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin yaşamış olduğu üzüntüler, sürekli sağlık raporu almak zorunda kalması nedeni ile 30.000-TL MANEVİ TAZMİNAT talebimiz mevcuttur. Hukuki Sebepler : İYUK ve ilgili mevzuat Hukuki Deliller : İşe başlatma için başvuru kayıt numarası içerir dilekçe örneği (ilgili kurumdan celbi talep edilir) İstanbul ... İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı dosyası ve ../../...... tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ../.. Yd. İtiraz No. Dosyası, tanık, yemin, bilirkişi, uzman görüşü, keşif, her türlü yasal delil. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, İstanbul .. İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı ../../...... tarihli yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen davalı idareden; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 30.000,00-TL MANEVİ TAZMİNATIN TAHSİLİNE, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../...... Davacı Vekili Av. .........................

Hepsini Görüntüle

Diğer Sayfalar (28)

  • Sigorta Hukuku

    Sigorta hukuku, sigorta sözleşmeleriyle tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen, risklerin güvence altına alınmasını sağlayan hukuk dalıdır. Sigorta Hukuku Sigorta hukuku, sigorta sözleşmeleriyle tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen, risklerin güvence altına alınmasını sağlayan hukuk dalıdır. Sigorta hukuku, bireyler ya da kurumlar arasında yapılan sigorta sözleşmelerini düzenleyen, risklerin yönetilmesini ve olası zararların teminat altına alınmasını amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sigortalı ve sigortacının hak ve yükümlülüklerini belirlerken, sigorta poliçelerinin kapsamı, sigorta türleri, prim ödemeleri ve hasar durumunda tazminat ödemeleri gibi konuları da düzenler. Sigorta hukuku, hayat sigortası, sağlık sigortası, mal sigortası ve sorumluluk sigortası gibi çeşitli sigorta türlerini kapsar. Temel amacı, bireylerin ve şirketlerin karşı karşıya kalabilecekleri ekonomik riskleri güvence altına almaktır. ceza avukatı (34) 34 yazı Ceza Hukuku (34) 34 yazı Ceza davaları (33) 33 yazı dilekçeler (28) 28 yazı ceza hukuku dilekçeleri (20) 20 yazı Aile Hukuku (18) 18 yazı aile hukuku avukatı (18) 18 yazı aile hukuku dilekçeleri (16) 16 yazı gayrimenkul davaları (15) 15 yazı Gayrimenkul ve Kira Hukuku (15) 15 yazı gayrimenkul ve kira hukuku dllekçeleri (12) 12 yazı iş kanunu (12) 12 yazı işçi davaları (12) 12 yazı kira hukuku avukatı (12) 12 yazı kira sözleşmesi (12) 12 yazı iş hukuku avukatı (11) 11 yazı işten çıkarılma (11) 11 yazı işçi hakları (10) 10 yazı miras davaları (8) 8 yazı Miras Hukuku (8) 8 yazı miras hukuku avukatı (8) 8 yazı iş hukuku dilekçeleri (7) 7 yazı miras paylaşımı (7) 7 yazı miras hukuku dilekçeleri (4) 4 yazı kaçak elektrik avukatı (3) 3 yazı idari dava avukatı (2) 2 yazı idari işlemler (2) 2 yazı idari yargı (2) 2 yazı kaçak elektrik davaları (2) 2 yazı kaçak elektrik tazminatı (2) 2 yazı Kaçak Elektrikten Kaynaklı Hukuk ve Ceza (2) 2 yazı aile (1) 1 yazı boşanma davaları (1) 1 yazı idare hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı kaçak elektrikten kaynaklı ceza dilekçeleri (1) 1 yazı malpraktis davaları (1) 1 yazı Malpraktis Hukuku (1) 1 yazı malpraktis hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı nafaka (1) 1 yazı sigorta davaları (1) 1 yazı Sigorta Hukuku (1) 1 yazı sigorta hukuku avukatı (1) 1 yazı sigorta hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı sigorta poliçesi (1) 1 yazı sigorta uyuşmazlıkları (1) 1 yazı tazminat davası (1) 1 yazı tazminat hukuku (1) 1 yazı tüketici hakları (1) 1 yazı Tüketici Hukuku (1) 1 yazı tüketici hukuku avukatı (1) 1 yazı tüketici hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı tüketici tazminatı (1) 1 yazı tüketici şikayetleri (1) 1 yazı velayet davaları (1) 1 yazı Önceki Sonraki

  • Çerez Politikası | Gunes Hukuk

    Çerez Politikası Çerez Kullanımı Gunes Hukuk Bürosu Çerez Politikası Gunes Hukuk olarak, web sitemizi ziyaret ettiğinizde size en iyi deneyimi sunmak ve hizmetlerimizi geliştirmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Bu çerez politikası, çerezlerin ne olduğunu, hangi tür çerezleri kullandığımızı ve bu çerezlerin nasıl yönetileceğini açıklamaktadır. Çerez Nedir? Çerezler, web sitemizi ziyaret ettiğinizde tarayıcınız aracılığıyla cihazınıza kaydedilen küçük veri dosyalarıdır. Çerezler, web sitemizin işleyişini sağlamak, site üzerinde gezinme deneyiminizi iyileştirmek ve sitemizi ziyaret eden kullanıcıların tercihlerini anlamamıza yardımcı olmak için kullanılır. Kullanılan Çerez Türleri Zorunlu Çerezler Bu çerezler, web sitemizin doğru şekilde çalışması için gereklidir. Bu çerezler olmadan web sitemizin bazı bölümleri düzgün çalışmayabilir. İşlevsel Çerezler Bu çerezler, site deneyiminizi kişiselleştirmek ve tercihlerinizi (örneğin, dil tercihiniz) hatırlamak için kullanılır. Performans ve Analiz Çerezleri Bu çerezler, web sitemizi nasıl kullandığınız hakkında bilgi toplar ve sitemizi iyileştirmemize yardımcı olur. Bu bilgiler anonim olarak toplanır ve yalnızca site performansını izlemek ve analiz etmek için kullanılır. Reklam ve Hedefleme Çerezleri Bu çerezler, ilgi alanlarınıza uygun reklamlar sunmak için kullanılabilir. Web sitemizde gezinirken topladığımız bilgiler, reklam kampanyalarımızı optimize etmek amacıyla kullanılabilir. Çerezleri Yönetmek Çoğu internet tarayıcısı çerezleri otomatik olarak kabul eder. Ancak, tarayıcı ayarlarınızı değiştirerek çerezleri devre dışı bırakabilir veya çerezlerin cihazınıza kaydedilmesini engelleyebilirsiniz. Çerezleri devre dışı bıraktığınızda, web sitemizin bazı bölümlerinin doğru çalışmayabileceğini unutmayın. Üçüncü Taraf Çerezleri Web sitemizde üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarının çerezlerini de kullanabiliriz. Bu çerezler, üçüncü tarafların sunduğu hizmetleri kullanmanız halinde cihazınıza kaydedilebilir. Üçüncü taraf çerezlerin kullanımına dair detaylar ilgili sağlayıcının gizlilik politikalarında yer almaktadır. Çerez Politikasında Değişiklikler Bu çerez politikası zaman zaman güncellenebilir. Çerez politikamızda önemli değişiklikler yapıldığında, sizi web sitemiz üzerinden bilgilendireceğiz. Güncel çerez politikamızı her zaman bu sayfadan inceleyebilirsiniz. İletişim Çerez politikamız hakkında sorularınız veya talepleriniz varsa, bize iletişim üzerinden ulaşabilirsiniz.

  • Tüketici Hukuku

    Tüketici hukuku, mal ve hizmet satın alan tüketicilerin haklarını koruyan ve satıcılarla olan ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Tüketici Hukuku Tüketici hukuku, mal ve hizmet satın alan tüketicilerin haklarını koruyan ve satıcılarla olan ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Tüketici hukuku, mal ve hizmet alıcılarının, yani tüketicilerin, haklarını korumayı amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, tüketicilerin aldıkları ürün ve hizmetlerde karşılaştıkları sorunlarda nasıl hak arayacaklarını, ayıplı mal veya hizmet durumlarında hak taleplerini, cayma hakkını ve haksız ticari uygulamaları düzenler. Tüketici hukuku, aynı zamanda satıcı ve hizmet sağlayıcılarının sorumluluklarını belirler ve taraflar arasında adil bir denge kurmayı hedefler. Tüketicilere, ayıplı mal iadesi, garanti, sözleşmeden dönme ve zararların tazmini gibi çeşitli haklar tanıyan bu hukuk dalı, piyasada güvenli bir ticaret ortamı sağlamak için önemli bir rol oynar. ceza avukatı (34) 34 yazı Ceza Hukuku (34) 34 yazı Ceza davaları (33) 33 yazı dilekçeler (28) 28 yazı ceza hukuku dilekçeleri (20) 20 yazı Aile Hukuku (18) 18 yazı aile hukuku avukatı (18) 18 yazı aile hukuku dilekçeleri (16) 16 yazı gayrimenkul davaları (15) 15 yazı Gayrimenkul ve Kira Hukuku (15) 15 yazı gayrimenkul ve kira hukuku dllekçeleri (12) 12 yazı iş kanunu (12) 12 yazı işçi davaları (12) 12 yazı kira hukuku avukatı (12) 12 yazı kira sözleşmesi (12) 12 yazı iş hukuku avukatı (11) 11 yazı işten çıkarılma (11) 11 yazı işçi hakları (10) 10 yazı miras davaları (8) 8 yazı Miras Hukuku (8) 8 yazı miras hukuku avukatı (8) 8 yazı iş hukuku dilekçeleri (7) 7 yazı miras paylaşımı (7) 7 yazı miras hukuku dilekçeleri (4) 4 yazı kaçak elektrik avukatı (3) 3 yazı idari dava avukatı (2) 2 yazı idari işlemler (2) 2 yazı idari yargı (2) 2 yazı kaçak elektrik davaları (2) 2 yazı kaçak elektrik tazminatı (2) 2 yazı Kaçak Elektrikten Kaynaklı Hukuk ve Ceza (2) 2 yazı aile (1) 1 yazı boşanma davaları (1) 1 yazı idare hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı kaçak elektrikten kaynaklı ceza dilekçeleri (1) 1 yazı malpraktis davaları (1) 1 yazı Malpraktis Hukuku (1) 1 yazı malpraktis hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı nafaka (1) 1 yazı sigorta davaları (1) 1 yazı Sigorta Hukuku (1) 1 yazı sigorta hukuku avukatı (1) 1 yazı sigorta hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı sigorta poliçesi (1) 1 yazı sigorta uyuşmazlıkları (1) 1 yazı tazminat davası (1) 1 yazı tazminat hukuku (1) 1 yazı tüketici hakları (1) 1 yazı Tüketici Hukuku (1) 1 yazı tüketici hukuku avukatı (1) 1 yazı tüketici hukuku dilekçeleri (1) 1 yazı tüketici tazminatı (1) 1 yazı tüketici şikayetleri (1) 1 yazı velayet davaları (1) 1 yazı Önceki Sonraki

Hepsini Görüntüle
bottom of page