İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE
Gönderilmek Üzere
İSTANBUL .... AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
Dosya No : 2024/....E.
Yerel Mahkeme Dosya No : ...../..... E. ....../.... K.
İstinaf Kanun Yoluna
Başvuran Davalı : İSİM SOYİSİM
Vekili : Av......................
(Adres Antettedir.)
Davacı : Müşterek Çocuk.... Adına Velayeten; İSİM SOYİSİM TC
Vekili : Av......................
Konu : İstanbul .. Aile Mahkemesinin ../... E. .../.. K. Sayılı hukuka
aykırı kararına karşı istinaf dilekçemizden ibarettir.
Tebliğ Tarihi : ../../...... (e-tebliğ)
Açıklamalar
Taraflar, İstanbul .. Aile Mahkemesinin ../... E. .../.. K. numaralı dosyası ile ../../.... tarihinde boşanmışlardır. Boşanma sonucunda tarafların müşterek çocukları olan .................' nın velayeti davacı taraf olan anneye verilmiştir. Mahkeme aynı zamanda velayeti davacı tarafa verilen çocuk için kesinleşme tarihinden itibaren aylık ............... TL iştirak nafakasının davalı müvekkilden alınıp davacı anneye verilmesine hükmetmiştir. Boşanma davasının kesinleşmesinden henüz bir sene dahi geçmeden davacı taraf ../../.... tarihinde iştirak nafakasının ...........- TL'den .........- TL 'ye çıkartılması için nafaka artırım davası açmıştır. Yerel Mahkeme hatalı ve hukuka aykırı olarak DAVANIN KISMEN KABULÜNE karar vermiştir. Şöyle ki;
NAFAKA ARTIRIM DAVASININ AÇILMASI İÇİN HUKUKEN ZORUNLU ŞARTLAR SAĞLANMAMIŞTIR.
İstanbul ... Aile Mahkemesi nezdinde görülmüş olan işbu "nafakanın arttırılmasına" ilişkin dava hukuken gerekli zorunlu unsurları sağlamadığından esastan reddi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun m.182 gereği çocuğun velayeti kendisine verilmeyen eşin gücü oranında çocuğun giderlerine katılmak zorunda olduğundan söz etmektedir. Burada önemle üzerinde durulması gereken husus; nafakanın tespitinde, arttırılmasında veya azaltılmasında velayet sahibi olmayan kişinin ekonomik durumunun doğru olarak tespit edilmesi sonrasında nafaka hususunda karar verilmesi gerekliliğidir.
Aşağıda yer alan Hukuk Genel Kurul kararında görüleceği üzere, yukarıda izah ettiğimiz hususlar doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinden söz edilmektedir. Keza iştirak nafakasına hükmeden mahkemenin işbu nafakanın tespitinde açıkladığımız hususlar doğrultusunda karar oluşturmadığı aşikardır. Davacının iddialarının aksine dosyada mübrez ve tarafımızca sunulan diğer belge ve kayıtlardan anlaşılacağı üzere müvekkil günlük kazançlarla hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır. Keza, müvekkilin sigortası olmadığı gibi adına kayıtlı hiçbir araç veya tapu kaydı dahi yoktur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2916 E. , 2019/1130 K.; "Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir." Devamında yine kanunun ilgili maddelerinde ( TMK 182,330,331 vd. ) nafakanın miktarının tespitinde yükümlünün hayat koşulu ve ödeme gücü doğrultusunda tespit edileceği ve değişen koşullar doğrultusunda nafaka miktarının değişebileceğinden ve nafakanın kaldırılabileceğinden söz edilmektedir. Müvekkil hayatın değişen koşullarında işsiz, gündelik çalışan, hiçbir gelir garantisi olmayan, borçlu, çeşitli hastalıklara sahip olup bunların tedavisini yapamayan, tabiri caizse yaşamaktan ziyade hayatta kalmaya çalışan bir bireydir. Hal böyle iken ../../...... tarihinde mahkeme kararı ile ........-TL üzerinden kesinleşen iştirak nafakasının 5 kat arttırılarak .........-TL talepte bulunulmasının hayatın olağan akışında hiçbir yeri yoktur.
HUZURDAKİ DOSYA İLE İLGİLİ BOŞANMA KARARI ../../...... TARİHİNDE KESİNLEŞMİŞTİR.
Davalı müvekkilin, davaya konu nafaka ile ilgili yükümlülüğü boşanma davasının gerekçeli kararında yazıldığı üzere "kesinleşme" tarihinden itibarendir. İstanbul .... Aile Mahkemesi dosyasında .... tarihinde müvekkilin ekonomik durumu ve diğer tüm parametrelerin araştırmasını yapan mahkeme müvekkilin "ödeme gücü" ile orantılı olarak ..-TL nafaka ödemesine hükmetmiştir. ......... yılında dahi ........-TL ödeme gücüne sahip müvekkilin .... yılında hayatında ekonomik olarak olumlu hiçbir gelişme olmadığı halde nafakanın arttırılması hukuka aykırıdır. Zira, .... yılı ülkemizde yaşanan enflasyon sonucu müvekkilin .... yılında sahip olduğu ".....-TL'lik ekonomik gücü" dahi neredeyse yoktur.
Kaldı ki, davacı kadının nafakalardan bağımsız olarak müvekkilden "sürekli para istediği" ve müvekkilinde arkadaşlarından borç para almak suretiyle, davacı kadına para gönderdiği gerek TANIK ANLATIMLARI GEREK MESAJ KAYITLARI GEREKSE DE BANKA KAYITLARIYLA İSPATLIDIR. Tarafımızca işbu husus duruşmalarda dahi defaatle izah edilmiştir. Ancak Sayın Mahkeme, tüm delil ve ısrarlarımıza rağmen işbu husus üzerinde hiçbir şekilde durmaksızın karar vermiştir. Bu bağlamda davalı müvekkilin bir yıl kadar süredir zorlanarak ödemekte olduğu nafakaya yönelik artırım talebinde bulunulması vicdanen uygun değildir.
MÜVEKKİL, ÖDEDİĞİ NAFAKA DIŞINDA DA MÜŞTEREK ÇOCUĞUN BİR ÇOK GİDERLERİNİ ÜSTLENMİŞTİR.
Dosyaya sunduğumuz mesaj kayıtlarından, dekontlardan ve dinleteceğimiz tanıklardan da anlaşıldığı üzere davalı müvekkil nafakalarının ödemesini eksiksiz şekilde yerine getirmiştir. Bunlarla birlikte yine kayıtlarla ve tanık anlatımlarıyla da ispatladığımız üzere sorumluluğunda olmamasına rağmen müvekkil tarafından davacıya başkaca birçok ödeme yapılmıştır. Hal böyle iken tüm ödemeleri eksiksiz şekilde yerine getiren hatta fazlasıyla ödemeler yapan müvekkile karşı nafakanın ödenmediği iddiası izahtan varestedir. Dosya genelinden anlaşılacağı üzere müvekkil halihazırda ödediği iştirak nafakası miktarını dahi ödemekte zorlanmaktadır. Nafakanın arttırılması şu aşamada müvekkilin hayatını devam ettiremeyecek hale gelmesine sebebiyet verecektir.
Açıkladığımız tüm nedenler ile; sunulan, ve celp edilen belgeler ışığında değerlendirme yapıldığında verilen karar hukuka aykırıdır. Sayın Mahkeme tarafından; nafaka artırım davası haksız ve koşulları oluşmadan açıldığı, davacı tarafın ileri sürdüğü gibi müvekkilin refah seviyesinin yüksek olmadığı, davacı tarafın beyanlarındaki çelişkiler, davacı tarafın müvekkilin mahkemece hükmedilen iştirak nafakasını ödemediğine yönelik beyanlarının gerçeği yansıtmadığı halde bu hususlar hiç bir şekilde incelemeye tabi tutulmamıştır. Yapılacak istinaf incelemesi sonucunda işbu hususların incelenmesini, hatalı ve hukuka aykırı olan Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz.
Netice ve Talep : Yukarıda izah ettiğimiz ve re'sen nazara alınacak sebeplerle;
İstinaf başvurumuzun KABULÜNE,
İstanbul ... Aile Mahkemesi ../.. E. ../.. K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda huzurdaki davanın REDDİNE,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa YÜKLETİLMESİNE,
Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../......
Davalı Vekili
Av. .................