MİRAÇILIK BELGESİ NEDİR
Ölüm sonrasında yasal mirasçılara, mirasçı atananlara ve vasiyet alacaklılarına bu sıfatlarını ve murisin mirasçılarının kimler olduğunu ve miras üzerinde hangi oranlarda hak sahibi olduklarını gösteren belgedir. Mirasçılık belgesi ile yasal ve atanmış mirasçılarla vasiyet alacaklılarının bu sıfatları aleniyet kazanacak olup tereke malları üzerinde hak iddia etmeleri kolaylaşacaktır. Bununla birlikte mirasçılık belgesi ile aleniyet kazanan mirasçılara ve mirasçıların paylarına karşı dava açacak kişilerin ellerinde somut bir belge olacaktır. Mirasçılık belgesi Türk Medeni Kanunu'nun 598. Maddesinde düzenlenmiştir.
MİRASÇILIK BELGESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ NEDİR
Mirasçılık belgesi aksi ispatlanana kadar geçerliliğini koruyan resmi belge niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu madde 7 gereğince mirasçılık belgelerinin aksi her zaman ispatlanabilir.
MİRASÇILIK BELGESİ NEREDEN ALINABİLİR
Mirasçılık belgesi mirasbırakanın son yerleşim yeri veya mirasçıların yerleşim yeri sulh hukuk mahkemelerinden alınabilmektedir. Ayrıca Türkiye'nin her yerinde bulunan noterlerden de mirasçılık belgesi alınabilir. Ancak noterlerden alınan kayıtların yeterli olmaması, yargılamayı gerektirmesi ve talep edenin yabancı olması olması halinde talep kabul edilmeyecektir.
MİRASÇILIK BELGESİNİ KİMLER TALEP EDEBİLİR
Yasal Mirasçıları; kan hısımları, sağ kalan eş, evlatlık, devlet
Atanmış Mirasçılar; vasiyetname veya miras sözleşmesi ile atanan mirasçılar
Vasiyet Alacaklıları; ölüme bağlı bir tasarrufla mirasbırakanın bir malının verilmesini istediği kişi
MİRASÇILIK BELGESİNİ KİMLER TALEP EDEMEZ
Sağ kalan eşin intifa hakkı seçme imkanı kaldırılmamışken bunu seçmiş bulunan eş
Mirastan yoksun bırakılan kişiler
Mirastan çıkarılmış bulunan kişiler
Mirastan feragat etmiş olan kişiler
Mirası reddetmiş olan kişiler
Ayrıca mirasbırakan alacaklılarınında mirasçıları takip etme gerekçesiyle mirasçılık belgesi talep etme yetkileri yoktur. Ancak mirasçılara doğrudan ifa davası açarak alacaklarını talep ettikleri davada mirasçıların sıfatlarını belirleyebileceği gibi resmi tasfiye de isteyebilirler.
Mirasbırakana ölümden önce takip başlatan alacaklılar, ölümden sonra 3 ay içerisinde mirası reddetmemiş mirasçılara takibi yöneltebilir. Alacaklı icra dairesinden alacağı yetkiyle noter veya sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirasçılık belgesi talep edebilecektir.
MİRASÇILIK BELGESİ İPTAL EDİLEBİLİR Mİ
Mirasçılık belgesi aksi ispat edilebilen delil niteliğindedir. TMK Madde 598 gereğince mirasçılık belgesine 1 ay içerisinde itiraz edilebilmektedir. Ancak aksi ispat edilebilir belge niteliğinde olduğundan 1 aylık süreyi geçirmiş olan hak sahipleri de itiraz edebilir. Bu durumda belge sahibinin mirasçı olmadığını ispat yükü itiraz eden taraftadır.
MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ DAVASI
Mirasçılık belgesinin iptali davası çekişmeli yargıya tabidir. Yani dava hasım gösterilerek açılmalıdır. Dava sonunda verilen kararlar kesin hüküm niteliğindedir. Mirasçılık belgesinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise ölen kişinin son yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak bu yerin yanında mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
MİRASÇILIK BELGESİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
Yargıtay Kararı - 14. HD., E. 2016/14877 K. 2020/5391 T. 24.9.2020
Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla soybağı ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların kural olarak hasımsız açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 30.maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 501. maddesinde "Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, mahkemece eksik araştırma sonucunda hüküm kurulmuştur. Mirasbırakanın nüfus kaydında ... 1. Noterliğinin 07.01.2003 tarih ve 2003/7 sayılı, 20.12.2002 tarih 20645 sayılı vasiyetnameleri olduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/333 Esas sayılı dosyası ile soyadı Kaba iken Günay olarak değiştirildiği yazılı olmasına karşın ilgili evraklar temin edilmeksizin ve ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1982/21 Esas ve 1996/875 Esas sayılı dosyaları getittirilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Öte yandan tarafların nüfus kayıtları ile tüm dayanak belgeleri ile varsa tapu kayıtları, vergi kayıtları gibi tüm resmi kayıtlar getirtilerek tarafların gösterecekleri tüm delilleri toplanmak ve gösterecekleri tanıklar dinlenmek sureti ile mirasbırakan ile mirasçı olduğu iddia edilen kişiler arasındaki irs ilişkisinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Eksik araştırma sonucu verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi
Yargıtay Kararı - 20. HD., E. 2018/6128 K. 2019/314 T. 21.1.2019
Taraflar arasındaki davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile miras paylarını gösterir yeni mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir.
... Sulh Hukuk Mahkemesince, her ne kadar mirasçılık belgesinin iptali kararı için mahkememize dava açılmış ise de, mirasçılık belgesinin iptali davasının asliye hukuk mahkemesi görev ve yetki alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davada, iptali istenen mirasçılık belgesinde davacının murisin nüfus kaydında isminin geçmediği ancak davacının nüfus kayıt örneğinin düşünceler kısmında muris İslim Kıpaç'ın kızı olduğunun açıkça belirtilmiş olduğu, bu talebin bir çekişme doğurmaması ve mirasçılık belgesi verilmesi işinin 6100 sayılı HMK'nın 383. maddesinin miras hukukundan kaynaklanan çekişmesiz yargı işleri bölümünün 6. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, davanın "çekişmesiz yargı" niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda davacı, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/36 Esas - 2012/51 K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
İptali istenen mirasçılık belgesi için dava hasımlı olarak açılmış ve yargılama sonucunda verilecek kararla miras paylarının değişmesi sözkonusu olabileceğinden, uyuşmazlık dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı .... maddesinde sayılan davalardan olmadığı gibi, 382/II. maddesinde de sayılmayan çekişmeli yargı işi niteliğindedir. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı - 14. HD., E. 2016/13202 K. 2020/3336 T. 3.6.2020
Talep edenler vekili, muris "...oğlu ...'a" ait ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.03.1991 tarihli 1989/1426 Esas, 1991/387 Karar sayılı mirasçılık belgesinin güncelliğini yitirdiğini, mirasçılardan bazılarının öldüğünü belirterek yeniden mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1 maddesi ı ve i bentleri uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartlarından olduğu ancak talep konusunda daha önce karar verildiği gerekçesiyle davanın usulden reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, talep edenler vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Talep eden veya başka mirasçılar tarafından açılmış olması fark etmeksizin hasımsız olarak açılan dava sonucunda alınmış bir mirasçılık belgesi bulunsa dahi bazı hallerin varlığında her ilgilinin hasımsız olarak açacağı yeni bir dava ile mirasçılık belgesi isteme hakkı bulunmaktadır. Buna örnek olarak eski tarihli mirasçılık belgesinde mirasçıların ya da miras paylarının belirlenmesinde hata yapılmış, ölümler nedeniyle paylarda değişiklik olmuş veya hükmün infazında hukuki sorunlar oluşmuş ise; her mirasçı hasımsız olarak açacağı dava ile mirasçılık belgesi verilmesini isteme veya önceki tarihli mirasçılık belgesinde kendilerine pay verilen diğer mirasçıları hasım göstererek bu mirasçılık belgesinin iptali ile gerçeğe uygun yenisinin verilmesini isteme hakkına sahiptir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece murise ait ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.03.1991 tarihli ve 1989/1426 Esas, 1991/387 Karar sayılı mirasçılık belgesinin varlığı nedeniyle talep hakkında hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; bu tarihten itibaren dava açma tarihine kadar geçen süre ve bu süre içinde meydana gelen ölümler nedeniyle mirasçılık belgesinde yer alan mirasçılardan farklı mirasçıların ortaya çıkması mümkündür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.12.1990 tarihli 1990/2-560 Esas 1990/622 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olup maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Yeni mirasçılık belgesi talep edilmesinde hukuki yarar olup mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle talep edenler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Av. Yılmaz GÜNEŞ