top of page

KULLANMA HIRSIZLIĞI

Güncelleme tarihi: 13 Ara 2024


Türk Ceza Kanunu/ Kullanma hırsızlığı

Madde 146- (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde,

şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu

hüküm uygulanmaz.


Kullanma hırsızlığı, TCK Madde 141 de düzenlenen hırsızlık suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli bir hali olarak kabul edilmektedir. Suç kapsamında yasaklanan fiil, taşınır bir malı "geçici bir süre kullanıp iade etmek amacıyla almak"tır. Suçun oluşması için fail suça konu eşyayı geçici bir süreliğine almış olmalıdır. Söz konusu sürenin tespitinde somut olaya uygun değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirme neticesinde failin maksadının geçici değil, sürekli yararlanmak olduğu anlaşılıyorsa, kullanma hırsızlığının oluşamayacağının kabulü gerekmektedir. Böylece fail somut olaya uygulanabildiği ölçüde hırsızlık suçunun temel şeklinden cezalandırılmalıdır.


Kullanma hırsızlığında önemle üzerinde durulması gereken husus suça konu eşyanın rıza ile iade edilip edilmediğidir. Failin suç konusu eşyanın iadesini isteyerek yapmış olması gerektiği düşüncesindeyiz. Tavsiye sonucunda gerçekleşen iadenin de isteyerek yapılmış olduğu kabul edilir. Ancak failin malı iade etmek zorunda kaldığı durumlarda kullanma hırsızlığı değil, hırsızlık suçunun temel şeklinden söz edilir.

Yargıtay'ın bazı kararları da bu görüşe uygundur.


Sonuç itibari ile kullanma hırsızlığı bakımından "somut olay" ve "failin iade etme maksadı" tüm yönleriyle değerlendirilmelidir.



KULLANMA HIRSIZLIĞINA KONU EŞYANIN SUÇ İŞLEMEK MAKSADIYLA ALINMASI


Kullanma hırsızlığını düzenleyen maddenin son fıkrası; "malın suç işlemek amacıyla kullanılması halinde bu hüküm uygulanmaz" denilmektedir. Kanunun açık hükmü gereğince somut olayda malın suç işlemek maksadıyla kullanılması halinde fail bu hükümden cezalandırılamayacaktır.


Suç teşkil eden filler dışındaki hukuka aykırı davranışlar ve ahlaka aykırı fiillerin, kanunun açık hükmü gereğince bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün olmamalıdır.


KULLANMA HIRSIZLIĞININ NİTELİKLİ HALLER İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞMESİ HALİ


Kullanma hırsızlığının, hırsızlık suçunun temel şeklinden tek farkı malın "kullanım ve sonrasında iade etmek" amacıyla alınmış olmasıdır. Kullanma hırsızlığının, hırsızlık suçunun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli haller ile beraber işlenmesi hali somut olarak sıkça karşılaşılan durumlardandır. Bu durumun varlığı halinde fail hakkında temel cezanın önce arttırılıp sonra kullanma hırsızlığı kapsamında eksiltilmesi mümkün olabilecektir.



KULLANMA HIRSIZLIĞINA İLİŞKİN GENEL UNSURLAR


Kullanma hırsızlığının oluşması için failin kastı gerekli olup, yeterli değildir. Fail malı yarar sağlamak ve sonrasında iade etmek üzere alması gerekmektedir. Buradaki iade etme maksadının tespitinde suçun işleniş şekli başta olmak üzere somut olayın tüm özelliklerine dikkat edilmelidir.


Kullanma hırsızlığı suçuna teşebbüs şartları sağlandığı ölçüde uygulanabilmektedir.


TCK' nın 146 ncı maddesine göre kullanma hırsızlığı şikayete tabidir.


Dava zamanaşımı 8 yıldır.


Uzlaştırma kurumunun uygulanabilmesi için suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olması sebebiyle söz konusu suç bakımından da uzlaştırma hükümleri uygulanabilecektir.



SUÇ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI


17. Ceza Dairesi 2019/14052 E. , 2020/7359 K.

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Olay günü sanık ile müştekinin eğlenmek amacı ile aynı evde oldukları, müştekinin uyuduğu esnada sanığın müştekinin cebinden anahtarı alarak arabasını çaldığı anlaşılmakla; eylemin haksız yere elde bulundurulan anahtar ile işlenmiş olduğunun kabulü ile sanığın TCK’nun 142/2-d maddesi uyarınca cezlandırılması gerekirken hatalı değerlendirme ile TCK’nun 141/1 maddesi ile uygulama yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayini,

Kabul ve uygulamaya göre de;

2-Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile TCK'nun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nun 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. Hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK’nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

3-Kullanma hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için geçici yararlanma amacıyla alınan malın, kısa bir süre kullanıldıktan sonra sahibine geri verilmesi veya kolaylıkla bulunabileceği bir yere bırakılması, henüz bırakılmamış ise geri verilmek üzere alındığının açıkça anlaşılması ve iade amacının malın alınırken mevcut olması gerektiği, bu amacın da somut olaya ilişkin özelliklerin değerlendirilmesiyle anlaşılabileceği, tüm dosya içeriğine göre; müştekiye ait aracın çalınma sonrası müştekinin şikayeti üzerine polisler tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında; olayda, kısa bir süre kullanıldıktan sonra sahibine geri verilmesi veya kolaylıkla bulunabileceği bir yere bırakılması yani 5237 sayılı TCK'nun 146/1. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği halde, sanık hakkında TCK’nun 146. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 09.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Av. Yılmaz GÜNEŞ

bottom of page