top of page

İş- Islah İtiraz Dilekçesi İşveren

İSTANBUL ... İŞ MAHKEMESİNE


Dosya No : 2024/.... E.

Davalı : İSİM SOYİSİM TC

Vekili : Av. ..........................

Davacı : İSİM SOYİSİM TC

Vekili : Av. .........................

Konu : Islah dilekçesine karşı itirazlarımızdan ibarettir.


Açıklamalar


Yukarıda numarası yazılı dosyaya sunulmuş olan ../../..... tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızı içeren dilekçemiz dosyada mevcuttur. İşbu dilekçemizde bilirkişinin; davacı tarafından talep edilen alacaklara yönelik hesaplama yaparken tarafımızca, dosyaya sunulan hiçbir belgeyi değerlendirme konusu yapmadan sadece davacı tanık beyanlarını esas almak suretiyle hesaplama yapmış olduğunu ve bundan dolayı bu raporun hükme esas alınmaması gerektiğini belirtmiştik. Yasal süresi içerisinde işbu ıslah dilekçesine karşı itirazlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki;


DAVACI TARAFIN ISLAH DİLEKÇESİ KABUL ETMEMİZ İMKANSIZDIR.


Yargıtay kararlarından ve tarafımızca dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere, bilirkişi tarafından eksik, yanlış hesaplama yapılarak rapor hazırlanmıştır. Sayın bilirkişi, davacı ile aynı dönemde çalışması hasebiyle tüm alacak kalemlerinin hesaplamasını yaparken sadece bir tanığın beyanını esas almış ve ayrıca kanuna aykırı bir şekilde yorum yapmıştır. Tarafımızca dosyaya sunduğumuz tüm belgeler rapor tanzim edilirken görmezden gelinmiştir. Sayın bilirkişi, seçenekli bir şekilde hesaplama yapması gerekirken tek yönlü bir hesaplama yapmıştır. Tüm bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda işbu bilirkişi raporunu kabul etmemiz imkansızdır.


Davacı taraf bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatı, ücret miktarı ve alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, UGBT ücreti ve yıllık izin ücreti taleplerini ıslah etmiştir. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere, davacının talep ettiği alacakların hepsi yanlış hesaplanmıştır. Tarafımızca dosyaya sunulan herhangi bir belge değerlendirilmeksizin salt davacı tanık beyanları kapsamında bir hesaplama yapıldığından davacı vekilinin, hükme esas alınmaması gereken işbu bilirkişi raporu kapsamında ıslah etmiş olduğu taleplerini kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ KIDEM TAZMİNATI ALACAĞI YOKTUR.


Davacı işçinin iş akdini fesih HAKLI VEYA GEÇERLİ BİR SEBEBE dayanmamaktadır. Ancak bilirkişi tazminata hak kazanma veya kazanamama durumunu değerlendirmeksizin kıdem tazminatına yönelik hesaplama yapmıştır. Davacı işçi İŞ SAATLERİ İÇERİSİNDE MÜVEKKİL İŞLETMESİNE AİT MOTOR İLE BAŞKA İŞ YERLERİNİN MOTOR KURYELİKLERİNİ YAPMIŞTIR. DEFALARCA KEZ TRAFİK CEZASI ALARAK MÜVEKKİLİ EKONOMİK ANLAMDA ZOR DURUMDA BIRAKMIŞTIR. Son durumda; iş hukukunun temel ilkelerinden biri olan "işçi lehine yorum" ilkesine dayanarak başkaca hiçbir somut delil ibraz etmeksizin huzurdaki davayı açmıştır. Sayın Mahkemeden; dosyaya ibraz ettiğiniz sosyal medya kayıtları, trafik cezalarına ilişkin evrakları ve huzurda dinlenen tanık beyanlarının incelenmesini tekrardan talep ederiz. İşbu inceleme sonunda anlaşılacağı üzere davacı işçi iş akdini feshetmekte haklı olmayıp kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. İşbu sebeplerle; sayın bilirkişi tarafından kıdem tazminatına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


SAYIN MAHKEME AKSİ KANAATTE OLMASI HALİNDE DAHİ ALACAK KALEMLERİ ALENEN HATALIDIR. ŞÖYLE Kİ;


DAVACININ HİZMET SÜRESİ DAHİ YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı, işe giriş - çıkış tarihlerinin 20/10/2017- 31/01/2022 olduğunu iddia etmiştir. Oysaki davalı müvekkilin, iş yerinin açılış tarihi 06/03/2018' dir. Müvekkilin işletmenin açılış tarihinden öncesine ait bir sorumluluğunun olması söz konusu dahi değildir. Nitekim tanık beyanları da bunu destekler niteliktedir. Sayın bilirkişi tarafından hizmet süresine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamda yapılan ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ ÜCRET MİKTAR VE ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı, dava dilekçesinde 2021 yılının kasım ve aralık ayları ile 2022 yılı ocak ayına ait maaşının kendisine ödenmediğini ve 6.000-TL maaş aldığını iddia etmiştir. Müvekkil ise davacının asgari ücret aldığını belirtmiş ve dosyaya maaş bordroları sunmuştur. Sunulan maaş bordroları ve cevap dilekçemizin ekinde de sunmuş olduğumuz 14.01.2022 tarihine ait mesaj kayıtlarından da davacının 6.000-TL maaş almadığı anlaşılmaktadır. BİLİRKİŞİ RAPORUNDA, DAVACI İŞÇİNİN ÜCRETİ; AYNI İŞ YERİNDE FARKLI BİR POZİSYONDA ÇALIŞAN İŞÇİNİN, İŞTEN ÇIKTIĞI TARİHTE ALDIĞI MAAŞ OLARAK BELİRLENMİŞTİR. Dosyada bu belgeler mevcutken sayın bilirkişi, tarafımızca sunulan belgeleri görmezden gelmiş ve sırf aynı iş yerinde çalışıyor diye sadece davacı tanık beyanı kapsamında HUKUKİ YORUM yapıp davacının ücret miktar ve alacağını hesaplamıştır. Bundan dolayı sayın bilirkişi tarafından ücret miktar ve alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı dava dilekçesinde haftanın 7 günü 08:00 - 18:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiş ve bu kapsamda fazla çalışmaya ilişkin ücret talebinde bulunmuştur. Yerleşik Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere BİR İŞÇİNİN HAFTANIN YEDİ GÜNÜ TAM MESAİ OLACAK ŞEKİLDE ÇALIŞMASI ve işbu çalışmanın toplam 5 yıl boyunca devam ettirilmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. İŞBU HUSUSUN DİKKATE ALINARAK HESAPLAMA YAPILMASI ZARURİDİR. Ancak sayın bilirkişi, dosyadaki tüm belgeleri görmezden gelerek ve sadece davacı tanığının beyanını dayanak göstererek fazla çalışmaya yönelik hesaplama yapmıştır. Fazla çalışmaya yönelik dosya kapsamında birden çok tanığın beyanı bulunurken sayın bilirkişinin, SADECE BİR TANIĞIN beyanını esas alması hakkaniyete ve hukuka aykırıdır. Hal böyle iken; bilirkişi tarafından fazla çalışma ücretine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ HAFTA TATİLİ ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı dava dilekçesinde; davacının haftanın 7 günü çalışmasına rağmen hafta tatil alacağının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosya kapsamında tanıklık yapan diğer tanıkların beyanlarının kaile alınmadan böyle bir hesaplama yapılması davalı müvekkil açısından telafisi güç olumsuzluklara sebebiyet verecektir. Yukarıda da belirtildiği üzere dosyada başkaca tanıkların olmasına rağmen sırf aynı iş yerinde çalışmış diye sadece bir tanığın beyanı kapsamında hesaplama yapılması hukuken kabul edilemez. Buna ek olarak 5 yıl boyunca haftada bir gün dahi izin kullanılmaksızın çalışması hayatın olağan akışı kapsamında kabul edilemez. Dolayısıyla sayın bilirkişi tarafından hafta tatili alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİ ÇALIŞMA ÜCRET ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı, dava dilekçesinde; davacının tüm resmi dini tatillerde çalıştırıldığını ve bu kapsamda yapmış olduğu çalışmalarına ilişkin kendisine herhangi bir ücret verilmediğini iddia etmiştir. Resmi ve dini bayramlara çalıştığına ilişkin ispat külfeti işçiye aittir. Dosyada davacının resmi bayram ve tatillerde çalıştığına yönelik sadece bir tanık beyanı mevcuttur. Sayın bilirkişi, diğer alacak kalemlerinde de olduğu gibi sadece bu tanık beyanı kapsamında hesaplama yapmıştır. Dosya kapsamında başka tanık beyanları olmasına rağmen sadece bir tanık beyanı baz alınarak hesaplama yapılması müvekkil açısında dönülmesi imkansız sonuçlara sebebiyet verecektir. Dolayısıyla sayın bilirkişi tarafından ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma ücretine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.


DAVACININ YILLIK İZİN ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR.


Davacı, dava dilekçesinde; davacının her yıl 5 gün izin kullandığını iddia etmiştir. Tarafımızca bu iddiayı bertaraf edecek deliller cevap dilekçemizin ekinde sunulmuştur. Bu delillerden anlaşılacağı üzere davacının açık profilinde bulunan sosyal medya kayıtlarında da görüleceği üzere yıllık izinlerinin tamamını kullanmıştır. Davacının bu iddiası yalnızca tazminata hak kazanmak amacıyla ortaya atılmıştır. Sosyal medya kayıtlarında; davacı işçinin hafta içine ve hafta sonuna denk gelmek suretiyle mesai saatlerinde araçla gezmekte olduğu ve bunu "canlı yayın" olarak yayınladığı, sık sık şehir dışına çıktığı ve buna ilişkin paylaşımlar da yaptığı aşikardır. Sayın bilirkişi tarafından tüm belgeler görmezden gelinerek yıllık izin alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır.



DAVACININ YILLIK İZİN ÜCRETİ DE HAKKANİYET İNDİRİMİNE TABİ TUTULDUĞUNDAN; SAYIN MAHKEME DAVAYI KABUL EDECEK İSE İŞBU ALACAK KALEMİ YÖNÜNDEN DE İNDİRİM YAPMALIDIR.


Davacı taraf, ../.../...... tarihli ıslah dilekçesinde her ne kadar fazla mesai, ubgt, hafta tatili alacakları yönünden %30 hakkaniyet indirimi uygulamak suretiyle; talep miktarlarını ıslah etmiştir. Ancak aşağıda sunulan Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı kapsamında "yıllık izin alacağı" yönünden de hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir.


Zira; işçinin yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği Yargıtay kararları ile de sabittir. Kaldı ki; huzurdaki dosyaya tarafımızca sunulan ve davacıya ait sosyal medya kayıtlarında; davacının sürekli şehir dışında tatilde olduğu aşikardır. Dolayısıyla Sayın Mahkemenin yıllık izin ücreti yönünden de hakkaniyet indirimi uygulaması hukuken zorunluluk arz etmektedir.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2698 E, 2017/1557 K, 06/12/2017 T

“…Öte yandan, yapılan tatil ve fazla çalışmaların yazılı belgelere, işveren kayıtlarına veya kesin delillere değil tanık anlatımına dayalı olması durumunda mahkemece, indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da işçinin uzun süre her gün fazla çalıştırılmasının ya da bütün tatil günlerinde çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği. yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği. iş yerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli iş gördürüldüğünün varsayılamayacağı; işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği karinesi göz önünde tutularak, hesaplanan tatil ve fazla çalışma alacaklarından makul bir indirim yapılması gerektiği hususu değerlendirilmelidir.”


EZ CÜMLE


Cevap dilekçemizde, bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde ve tanık beyanlarına beyan dilekçelerimizde belirttiğimiz hiçbir husus incelenmeksizin; işbu hatalı ve eksik bilirkişi raporu kabul edilmek suretiyle itirazlarımız hukuka aykırı olarak reddedilmiştir. Bu kapsamda bilirkişi raporunu esas alarak ıslah yapan davacı vekilinin ıslah dilekçesini de kabul etmemiz imkansızlaşmıştır.


Netice ve Talep :Yukarıda izah edilen ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle;

Davanın REDDİNE,

Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../......


Davalı Vekili

Av. .........................

bottom of page