top of page

DOLANDIRICILIK SUÇU

Güncelleme tarihi: 13 Ara 2024

(TCK m.157-159)


TCK madde 157- 159 arasında düzenlenen dolandırıcılık suçunun, hukuk düzenince suç sayılmasındaki temel mantık ekonomik ilişkilerin kurulmasında karşılıklı güvenin korunmasını sağlamaktır.


Dolandırıcılık suçu, kişinin sahip olduğu malvarlığı değerleri aleyhine işlenen bir suç olup başkasının zararına haksız menfaatin elde edildiği an suç tamamlanmış olur. Temel hali TCK m.157’de düzenlenmiştir.

           

Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.


Madde gerekçesinde de; aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasında var olması gereken iyi niyet ve güvenin ihlal edildiği bunun da kişinin irade özgürlüğünün etkilediği söylenmektedir.


Dolandırıcılık suçunu işleyen fail herkes olabilirken bu suçun mağduru olan aldatılan kişidir. Ancak aldatılan kişinin hileli hareketler sonucu malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunması da gereklidir. Dolayısıyla aldatılan kişi ile malvarlığında zarar meydana gelen kişi aynı olmalıdır. Aksi takdirde TCK kapsamında dolandırıcılık suçu kapsamında olmayıp farklı bir suç kapsamında kalacaktır.


Suçun oluşmasına sebep olan fiillerin mağduru kandırabilecek ve kamu düzenini bozabilecek nitelikteki hileli davranışlar olması gereklidir. Ayrıca icrai hareketlerin yanı sıra failin doğruyu söyleme yükümlülüğü olduğu, mağdurun açıklama beklediği durumlar da failin susması da bir beyan olarak kabul edilecek ve soyut olan yalan hile sayılacaktır. Ancak mağdurun bu yalanın doğruluğunu kontrol etme imkanı varsa bu suç oluşmayacaktır. Ayrıca esasen var olan hatalı iradenin güçlendirilmesi, uzatılması halinde aldatmanın varlığı kabul edilmelidir.


Basit dolandırıcılık suçu (TCK md.157), taraflar arasında uzlaştırma kurumunun uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Bu nedenle Cumhuriyet savcısı TCK m.157 kapsamında kalan suç için dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderecektir. Uzlaşma sağlanamaz ise uzlaştırma bürosu savcılığı, iddianame düzenleyecek ve kamu davası açılacaktır.





DAHA FAZLA CEZAYI GEREKTİREN NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

(TCK m.158)


 Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;


oDinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,

oTehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,

oKişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

oKamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

oKamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,

oBilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

oBasın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

oKişilerin ticari faaliyetleri sırasında

oSerbest meslek sahiplerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

oBanka veya kredi kurumlarınca sağlanan kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,

oSigorta bedelini almak maksadıyla,

oKendini kamu görevlisi veya kurum çalışanı olarak tanıtması



Fail yukarıda sayılan fiillerden birini işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. 


Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanımı hem dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerinden biri hem de TCK m. 243-245’te düzenlenen bilişim suçları arasında yer almaktadır. Hangi halde bilişim suçu hangi halde nitelikli dolandırıcılık suçu olacağı oldukça önemlidir. Zira korunan hukuki değerler ve madde kapsamında fiillere yönelik cezalar da farklıdır. Bilişim sistemlerinin gerçek kişinin aldatılmasında araç olarak kullanılması halinde nitelikli dolandırıcılık suçu olurken, hileli davranış direkt olarak bilişim sistemine yapılması halinde TCK m.244-245’te yer alan bilişim suçları oluşur.





DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN DOLANDIRICILIK SUÇU (TCK m.159)



Madde 159-  Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.


Kanunkoyucu dolandırıcılığın hukuki ilişkiden kaynaklanan bir alacağın ifası amacıyla mağdura yönelik hileli davranışlarla malvarlığında meydana getirdiği zararı, dolandırıcılığın temel haline nazaran daha az cezayı gerektirdiğini belirtmiştir.

Önceden doğan borç için dolandırıcılık yapılması halinde Yargıtay dolandırıcılık suçunun oluşmayacağından bahisle verilen kararları bozmuştur. Nitekim zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı aşikardır.




Dolandırıcılık suçu hırsızlık, yağma ve irtikap suçları ile çok sık karıştırılmaktadır. Emsal Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere suçlara yönelik yapılan farklı hukuki nitelendirmeler, temyiz edilerek ilk derece mahkemesince verilen kararlar bozulmuş ve süreç uzamıştır. Bu nedenle dolandırıcılık suçu mahiyeti gereği gerek fail ve mağdur gerekse de kamu güvenirliği açısından oldukça önemlidir.


Dolandırıcılık suçu, temel hali kapsamında kalsa dahi fail hem hapis cezası hem de adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Sayılan tüm bu sebepler ile doğabilecek haksızlıkları önlemek ve sürecin sağlıklı yürütülmesi adına alanında uzmanlaşmış kişilerce dava takibi yapılmalı ve yönlendirilmelidir.



Av. Yılmaz GÜNEŞ

bottom of page