top of page

Arama Sonuçları

Sonuçlar Listeleniyor

Boş arama ile 107 sonuç bulundu

  • Kira - İhtiyaç Sebebiyla Tahliye Davalı Cevap Dilekçesi

    İSTANBUL.... SULH HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/.... E. Davalı : İSİM SOYİSİM TC Adres Vekili : Av. ........................... (Adres Antettedir) Davacı : İSİM SOYİSİM TC Adres Vekili : Av. ........................... Adres Konu : Davaya cevap dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Müvekkil, davalıya ait "............... Mah. ............. Sk. .......... Sitesi Blok No:... Daire:... ........../ ........." adresinde bulunan meskende .../.../....... tarihinden itibaren kiracı olarak ikamet etmektedir. Taraflar arasında akdedilen ve dosyada mübrez olan kira sözleşmesi uyarınca müvekkil bugüne dek üzerine düşen tüm yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir. Ancak; ülkemizde meydana gelen kiralık konut ihtiyacı ve kira bedellerindeki fahiş artışlar sonucu, kiraya veren kötü niyetli bir şekilde müvekkili tahliye etmek istemektedir. Davacının işbu davayı açmadaki niyeti, ihtiyaç sebebinden ziyade müvekkili mecurdan tahliye ederek, mecuru daha yüksek bir bedelle kiraya vermektir. Şöyle ki; TBK m. 350 gereğince açılan ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarına ilişkin hem kanunda hem doktrinde hem de bu konuya ilişkin Yargıtay İçtihatlarında açıkça ifade edildiği üzere; talep sahibinin konut ya da çatılı iş yeri ihtiyacının gerçeğe dayalı, samimi ve mutlak suretle zorunlu olması gerekir. Bu hususta davacı tarafın ihtiyaç nedeniyle tahliye talebi kesinlikle gerçekçi, samimi ve zorunlu değildir. Zira, davacı tarafın gerek müvekkile gönderdiği .../.../..... tarihli .......... 27. Noterliği ......... yevmiye numaralı ihtarnamede gerek dava dilekçesinde; mecura yönelik konut ihtiyacını bugüne dek ortak ikamet ettikleri bekar çocuğunun ihtiyacına dayandırmaktadır. Oysa ki davacının aynı şehirde başka bir taşınmazı daha mevcut olup işbu taşınmazda da başka bir kiracısı bulunmaktadır. (Davacı ve ailesine ait tapu kayıtlarının celbini talep ederiz.) Hal böyle iken konut ihtiyacının zorunlu olmadığı aşikardır. Ayrıca davacının konut ihtiyacı olduğu iddia edilen çocuğu; yıllardır ........'da ikamet etmekte olup iş yeri ve tüm çevresi orada bulunmaktadır. Halihazırda aynı şirkette çalışmaya devam etmektedir. Dolayısıyla yıllardır ikamet ettiği .......'ya göre şehrin diğer bir ucunda bulunan ..........'a taşınması, ............'ın iş yerine olan uzaklığı düşünüldüğünde hayatın olağan akışına oldukça aykırıdır. İşbu hususta Sayın Mahkemeden; davacının konut ihtiyacı olduğunu iddia eden oğlunun nerede ve ne zamandır çalışmaya başladığına ilişkin tüm bilgilerin temini için ilgili yerlere müzekkere yazılmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte; taraflarca akdedilen ........ tarihli kira sözleşmesinden bugüne dek davacı veyahut konuta ihtiyacı olduğu iddia edilen oğlunun mevcut hayat koşullarında hiçbir değişiklik yokken; kiralarda yaşanan fahiş arttırım sonrası birden konut ihtiyaçlarının doğması, işbu ihtiyacın samimi ve zorunlu olmadığının en büyük göstergesidir. Uyuşmazlık konusu olan ve müvekkilin kiracı olarak kullanımında olan mesken, niteliği ve bulunduğu konum itibariyle yüksek gelir getirisi olan bir evdir. Zira, taraflar arasında akdedilen ...... yılı kira başlangıcı ile kira bedeli ........ yılındaki asgari ücretin 2 katından fazla olacak şekilde .........,00-TL olarak belirlenmiştir. Halihazırda davacının, bu denli kira getiri yüksek olan ve büyüklüğü nedeniyle aile evi için oldukça uygun olan evini; tek başına yaşayacak ve hayatındaki mevcut koşullarda hiçbir değişiklik olmayan bekar oğlunun ihtiyacı için kullanacağını iddia etmesi gerçekçi değildir. Hiçbir şekilde kabul etmemek kaydıyla sadece bir anlığına, davacının iddialarının gerçek olduğu ve oğlunun bir konut ihtiyacının var olduğu varsayımında dahi; kira getirisi bu denli yüksek olan ve iş yerine yaklaşık 50 km uzaklıkta bulunan eve taşınmak yerine halihazırda bulunduğu bir konumdan ev kiralaması çok daha hesaplı ve hayatın olağan akışına uygun olacaktır. Davacı tarafın asıl amacı; müvekkil ile ........ yılında akdedilen kira sözleşmesindeki kira bedelinde fahiş arttırımlar yapamaması ve henüz 5 yılı dolmayan kira akdine dayalı kira tespit davası açamamasından ötürü afaki ve mesnetsiz iddialar yaratmak suretiyle müvekkilin tahliye edilmesini sağlamaktır. Ancak Sayın Mahkemenin de dikkatinden kaçmayacağı üzere; davacı tarafın iddiaları gerçek olmadığı gibi samimi ve zorunlu da değildir. TMK m. 2' e göre dürüstlük ilkesi gereğince herkes haklarını kullanırken dürüst davranmak ve bir hakkını açıkça kötüye kullanmamak mecburiyetindedir. Aksi halde hukukumuz, hakkın kötüye kullanılmasını korumaz. Dolayısıyla; müvekkil aleyhine açılan işbu mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddini vekaleten talep ederiz. Hukuki Sebepler : HMK, TBK, İİK ve ilgili yasal mevzuat. Hukuki Deliller : Davacının oğluna ilişkin işe giriş bildirgesi ve diğer işçilik belgeleri, Tanık Beyanları, Bilirkişi, Yemin, Keşif, İsticvap, Uzman Görüşü ve her türlü yasal delil. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Davanın REDDİNE, Yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacıya TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../2024 Davalı Vekili Av. .........................

  • Kira - Anahtar Teslim Tutanağı

    ANAHTAR TESLİM TUTANAĞI Taraflar arasında mevcut olan ../.../.... hazırlanış ve ../.../.... başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca, kiracı .......... 'ın kullanımındaki "....... Mah. ..... Sk. ....... Apt. No:.. Kat:.. Daire:... ....... / İst." adresinde bulunan mecurun anahtarı ../.../.... tarihinde kiraya veren ...............'a teslim edilmiştir. İşbu sözleşme tarihi itibariyle taraflar kira sözleşmesinde ve arabuluculuk anlaşma tutanağında bulunan ve aşağıda belirtilen demirbaşların tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini ve anahtarın mülk sahibi olan kiraya verene tevdi edildiğini kabul ve beyan etmişlerdir. Kiralanan şey ile teslim edilen sözleşmede ve anlaşma tutanağında belirtilen demirbaş listesi: "Camlar, kapılar, mutfak dolapları, musluk bataryaları, salon ve odalar, parke, banyo lavobası, duşa kabini klozet, sağlam kombi, buzdolabı, bulaşık makinesi, fırın, set üstü ocak, çamaşır makinesi"den oluşmaktadır. Taraflar işbu kira sözleşmesi hükümleri yönünden birbirlerini karşılıklı ve gayrikabili rücu olmaksızın tamamen İBRA ettiklerini kabul beyan ve taahhüt ederler. İşbu tutanak taraflarca mahallinde tanzim olunarak imza altına alınmıştır. ../.../.... KİRACI KİRAYA VEREN ...................................... .....................................

  • İş- Islah İtiraz Dilekçesi İşveren

    İSTANBUL ... İŞ MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/.... E. Davalı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av. .......................... Davacı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av. ......................... Konu : Islah dilekçesine karşı itirazlarımızdan ibarettir. Açıklamalar Yukarıda numarası yazılı dosyaya sunulmuş olan ../../..... tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızı içeren dilekçemiz dosyada mevcuttur. İşbu dilekçemizde bilirkişinin; davacı tarafından talep edilen alacaklara yönelik hesaplama yaparken tarafımızca, dosyaya sunulan hiçbir belgeyi değerlendirme konusu yapmadan sadece davacı tanık beyanlarını esas almak suretiyle hesaplama yapmış olduğunu ve bundan dolayı bu raporun hükme esas alınmaması gerektiğini belirtmiştik. Yasal süresi içerisinde işbu ıslah dilekçesine karşı itirazlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki; DAVACI TARAFIN ISLAH DİLEKÇESİ KABUL ETMEMİZ İMKANSIZDIR. Yargıtay kararlarından ve tarafımızca dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere, bilirkişi tarafından eksik, yanlış hesaplama yapılarak rapor hazırlanmıştır. Sayın bilirkişi, davacı ile aynı dönemde çalışması hasebiyle tüm alacak kalemlerinin hesaplamasını yaparken sadece bir tanığın beyanını esas almış ve ayrıca kanuna aykırı bir şekilde yorum yapmıştır. Tarafımızca dosyaya sunduğumuz tüm belgeler rapor tanzim edilirken görmezden gelinmiştir. Sayın bilirkişi, seçenekli bir şekilde hesaplama yapması gerekirken tek yönlü bir hesaplama yapmıştır. Tüm bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda işbu bilirkişi raporunu kabul etmemiz imkansızdır. Davacı taraf bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatı, ücret miktarı ve alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, UGBT ücreti ve yıllık izin ücreti taleplerini ıslah etmiştir. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere, davacının talep ettiği alacakların hepsi yanlış hesaplanmıştır. Tarafımızca dosyaya sunulan herhangi bir belge değerlendirilmeksizin salt davacı tanık beyanları kapsamında bir hesaplama yapıldığından davacı vekilinin, hükme esas alınmaması gereken işbu bilirkişi raporu kapsamında ıslah etmiş olduğu taleplerini kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ KIDEM TAZMİNATI ALACAĞI YOKTUR. Davacı işçinin iş akdini fesih HAKLI VEYA GEÇERLİ BİR SEBEBE dayanmamaktadır. Ancak bilirkişi tazminata hak kazanma veya kazanamama durumunu değerlendirmeksizin kıdem tazminatına yönelik hesaplama yapmıştır. Davacı işçi İŞ SAATLERİ İÇERİSİNDE MÜVEKKİL İŞLETMESİNE AİT MOTOR İLE BAŞKA İŞ YERLERİNİN MOTOR KURYELİKLERİNİ YAPMIŞTIR. DEFALARCA KEZ TRAFİK CEZASI ALARAK MÜVEKKİLİ EKONOMİK ANLAMDA ZOR DURUMDA BIRAKMIŞTIR. Son durumda; iş hukukunun temel ilkelerinden biri olan "işçi lehine yorum" ilkesine dayanarak başkaca hiçbir somut delil ibraz etmeksizin huzurdaki davayı açmıştır. Sayın Mahkemeden; dosyaya ibraz ettiğiniz sosyal medya kayıtları, trafik cezalarına ilişkin evrakları ve huzurda dinlenen tanık beyanlarının incelenmesini tekrardan talep ederiz. İşbu inceleme sonunda anlaşılacağı üzere davacı işçi iş akdini feshetmekte haklı olmayıp kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. İşbu sebeplerle; sayın bilirkişi tarafından kıdem tazminatına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. SAYIN MAHKEME AKSİ KANAATTE OLMASI HALİNDE DAHİ ALACAK KALEMLERİ ALENEN HATALIDIR. ŞÖYLE Kİ; DAVACININ HİZMET SÜRESİ DAHİ YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı, işe giriş - çıkış tarihlerinin 20/10/2017- 31/01/2022 olduğunu iddia etmiştir. Oysaki davalı müvekkilin, iş yerinin açılış tarihi 06/03/2018' dir. Müvekkilin işletmenin açılış tarihinden öncesine ait bir sorumluluğunun olması söz konusu dahi değildir. Nitekim tanık beyanları da bunu destekler niteliktedir. Sayın bilirkişi tarafından hizmet süresine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamda yapılan ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ ÜCRET MİKTAR VE ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı, dava dilekçesinde 2021 yılının kasım ve aralık ayları ile 2022 yılı ocak ayına ait maaşının kendisine ödenmediğini ve 6.000-TL maaş aldığını iddia etmiştir. Müvekkil ise davacının asgari ücret aldığını belirtmiş ve dosyaya maaş bordroları sunmuştur. Sunulan maaş bordroları ve cevap dilekçemizin ekinde de sunmuş olduğumuz 14.01.2022 tarihine ait mesaj kayıtlarından da davacının 6.000-TL maaş almadığı anlaşılmaktadır. BİLİRKİŞİ RAPORUNDA, DAVACI İŞÇİNİN ÜCRETİ; AYNI İŞ YERİNDE FARKLI BİR POZİSYONDA ÇALIŞAN İŞÇİNİN, İŞTEN ÇIKTIĞI TARİHTE ALDIĞI MAAŞ OLARAK BELİRLENMİŞTİR. Dosyada bu belgeler mevcutken sayın bilirkişi, tarafımızca sunulan belgeleri görmezden gelmiş ve sırf aynı iş yerinde çalışıyor diye sadece davacı tanık beyanı kapsamında HUKUKİ YORUM yapıp davacının ücret miktar ve alacağını hesaplamıştır. Bundan dolayı sayın bilirkişi tarafından ücret miktar ve alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı dava dilekçesinde haftanın 7 günü 08:00 - 18:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiş ve bu kapsamda fazla çalışmaya ilişkin ücret talebinde bulunmuştur. Yerleşik Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere BİR İŞÇİNİN HAFTANIN YEDİ GÜNÜ TAM MESAİ OLACAK ŞEKİLDE ÇALIŞMASI ve işbu çalışmanın toplam 5 yıl boyunca devam ettirilmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. İŞBU HUSUSUN DİKKATE ALINARAK HESAPLAMA YAPILMASI ZARURİDİR. Ancak sayın bilirkişi, dosyadaki tüm belgeleri görmezden gelerek ve sadece davacı tanığının beyanını dayanak göstererek fazla çalışmaya yönelik hesaplama yapmıştır. Fazla çalışmaya yönelik dosya kapsamında birden çok tanığın beyanı bulunurken sayın bilirkişinin, SADECE BİR TANIĞIN beyanını esas alması hakkaniyete ve hukuka aykırıdır. Hal böyle iken; bilirkişi tarafından fazla çalışma ücretine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ HAFTA TATİLİ ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı dava dilekçesinde; davacının haftanın 7 günü çalışmasına rağmen hafta tatil alacağının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosya kapsamında tanıklık yapan diğer tanıkların beyanlarının kaile alınmadan böyle bir hesaplama yapılması davalı müvekkil açısından telafisi güç olumsuzluklara sebebiyet verecektir. Yukarıda da belirtildiği üzere dosyada başkaca tanıkların olmasına rağmen sırf aynı iş yerinde çalışmış diye sadece bir tanığın beyanı kapsamında hesaplama yapılması hukuken kabul edilemez. Buna ek olarak 5 yıl boyunca haftada bir gün dahi izin kullanılmaksızın çalışması hayatın olağan akışı kapsamında kabul edilemez. Dolayısıyla sayın bilirkişi tarafından hafta tatili alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL GÜNLERİ ÇALIŞMA ÜCRET ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı, dava dilekçesinde; davacının tüm resmi dini tatillerde çalıştırıldığını ve bu kapsamda yapmış olduğu çalışmalarına ilişkin kendisine herhangi bir ücret verilmediğini iddia etmiştir. Resmi ve dini bayramlara çalıştığına ilişkin ispat külfeti işçiye aittir. Dosyada davacının resmi bayram ve tatillerde çalıştığına yönelik sadece bir tanık beyanı mevcuttur. Sayın bilirkişi, diğer alacak kalemlerinde de olduğu gibi sadece bu tanık beyanı kapsamında hesaplama yapmıştır. Dosya kapsamında başka tanık beyanları olmasına rağmen sadece bir tanık beyanı baz alınarak hesaplama yapılması müvekkil açısında dönülmesi imkansız sonuçlara sebebiyet verecektir. Dolayısıyla sayın bilirkişi tarafından ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma ücretine yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ YILLIK İZİN ALACAĞI YANLIŞ HESAPLANMIŞTIR. Davacı, dava dilekçesinde; davacının her yıl 5 gün izin kullandığını iddia etmiştir. Tarafımızca bu iddiayı bertaraf edecek deliller cevap dilekçemizin ekinde sunulmuştur. Bu delillerden anlaşılacağı üzere davacının açık profilinde bulunan sosyal medya kayıtlarında da görüleceği üzere yıllık izinlerinin tamamını kullanmıştır. Davacının bu iddiası yalnızca tazminata hak kazanmak amacıyla ortaya atılmıştır. Sosyal medya kayıtlarında; davacı işçinin hafta içine ve hafta sonuna denk gelmek suretiyle mesai saatlerinde araçla gezmekte olduğu ve bunu "canlı yayın" olarak yayınladığı, sık sık şehir dışına çıktığı ve buna ilişkin paylaşımlar da yaptığı aşikardır. Sayın bilirkişi tarafından tüm belgeler görmezden gelinerek yıllık izin alacağına yönelik yapılan hesaplama ve davacı vekilinin bu kapsamdaki ıslahını kabul etmemiz imkansızdır. DAVACININ YILLIK İZİN ÜCRETİ DE HAKKANİYET İNDİRİMİNE TABİ TUTULDUĞUNDAN; SAYIN MAHKEME DAVAYI KABUL EDECEK İSE İŞBU ALACAK KALEMİ YÖNÜNDEN DE İNDİRİM YAPMALIDIR. Davacı taraf, ../.../...... tarihli ıslah dilekçesinde her ne kadar fazla mesai, ubgt, hafta tatili alacakları yönünden %30 hakkaniyet indirimi uygulamak suretiyle; talep miktarlarını ıslah etmiştir. Ancak aşağıda sunulan Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı kapsamında "yıllık izin alacağı" yönünden de hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir. Zira; işçinin yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği Yargıtay kararları ile de sabittir. Kaldı ki; huzurdaki dosyaya tarafımızca sunulan ve davacıya ait sosyal medya kayıtlarında; davacının sürekli şehir dışında tatilde olduğu aşikardır. Dolayısıyla Sayın Mahkemenin yıllık izin ücreti yönünden de hakkaniyet indirimi uygulaması hukuken zorunluluk arz etmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2698 E, 2017/1557 K, 06/12/2017 T “…Öte yandan, yapılan tatil ve fazla çalışmaların yazılı belgelere, işveren kayıtlarına veya kesin delillere değil tanık anlatımına dayalı olması durumunda mahkemece, indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da işçinin uzun süre her gün fazla çalıştırılmasının ya da bütün tatil günlerinde çalıştığının kabulünün hayatın olağan akışına ve insan doğasına uygun düşmeyeceği. yaşam tecrübelerine göre hiç hastalanmadan veya evlenme, doğum, ölüm, özel işleri gibi mazereti çıkmadan yıllarca sürekli çalıştığının kabul edilemeyeceği. iş yerindeki üretim faaliyeti ve işçinin üstlendiği işin niteliği dikkate alınmadan sürekli iş gördürüldüğünün varsayılamayacağı; işçinin ara dinlenmesi, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hiç dinlenme hakkını kullanmadan çalıştığının düşünülemeyeceği karinesi göz önünde tutularak, hesaplanan tatil ve fazla çalışma alacaklarından makul bir indirim yapılması gerektiği hususu değerlendirilmelidir.” EZ CÜMLE Cevap dilekçemizde, bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde ve tanık beyanlarına beyan dilekçelerimizde belirttiğimiz hiçbir husus incelenmeksizin; işbu hatalı ve eksik bilirkişi raporu kabul edilmek suretiyle itirazlarımız hukuka aykırı olarak reddedilmiştir. Bu kapsamda bilirkişi raporunu esas alarak ıslah yapan davacı vekilinin ıslah dilekçesini de kabul etmemiz imkansızlaşmıştır. Netice ve Talep :Yukarıda izah edilen ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; Davanın REDDİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../...... Davalı Vekili Av. .........................

  • İş - Tanık Beyanlarına Beyan Dilekçesi

    İSTANBUL ..... İŞ MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/.. E. Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av. ................... Davalı : İŞ YERİ UNVANI Vekili : Av. .................. Konu : Tanık beyanlarına ilişkin beyan ve itirazlarımızdan ibarettir. Açıklamalar Sayın Mahkemeniz nezdinde yapılan../.../..... tarihli duruşmada; mahkemeye sunduğumuz tanıklarımız ve davalı tanığı dinlenmiştir. Dosyada mevcut haliyle tüm tanıklar dinlenmiştir. Aşağıda ayrıntılı olarak tanık beyanlarına beyan ve itirazlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki; MÜVEKKİLİN FAZLA MESAİ YAPTIĞINA İLİŞKİN TANIK BEYANLARI; Davalılar, her ne kadar müvekkilin fazla mesai yapmadığını, fazla mesai yapmış olsa bile bu mesailere yönelik ödemenin tam yapıldığını iddia etse de; davalı şirketlere ait inşaat projesinin yoğun olması ve personel sayısındaki yetersizlik sebebiyle müvekkilin işe başlangıç tarihinden iş akdinin feshedildiği tarihe kadar FAZLA MESAİ yapmış olduğu aşikardır. Müvekkil haftanın 6 günü 08:00 - 16:30 saatleri arasında çalışmasını sürdürmesi gerekirken mesai bitiş saatleri 19:00, 20:00 hatta 21:00' a kadar uzadığı olmuştur. Ancak FAZLA MESAİLERE ilişkin ödemeler yapılmamıştır. Keza tanık beyanları da bunu destekler niteliktedir. Şöyle ki; Davacı Tanığı ...............; "... 2020 yılının Eylül ayında çalışmaya başladım. Aynı yılın Aralık ayında fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle çıktım. Fazla mesaiye kalmayı zorunlu tutuyorlardı...Davacı da ben de 07:40'ta çalışmaya başlıyorduk. Normalde mesai bitim saati 17:00 idi. Normalde haftanın 6 günü çalışmamız vardı. Pazar günleri mecburi mesai yaptırıyorlardı. 07:45'ten, 14:00-15:00'e kadar pazar günleri çalışmamız vardı. Davacı diğer günlerde akşam saat 21:00'e kadar mesai yapıyordu..." Davacı Tanığı .................; "...Normalde mesai saati haftanın 7 günü 08:00-17:00 saatleri arasındaydı. Saat 17:00'den sonra fazla mesai olurdu. Akşam 17:00'den sonra mesaiye kalanlar yemeğe gidiyorlar, yemeğe çıkıldıktan 1 saat sonra saat 18:00 gibi fazla mesai yapılmaya başlanıyordu. Haftanın 6 günü bu şekilde akşam 19:30-20:00; bazen de 21:00-22:00'ye kadar çalışılıyordu. Pazar günleri 08:00-15:00/16:00 saatleri arasında çalışıyorduk..." Davalı Tanığı .............; "...Davacının mesai saatlerine dair bir bilgim yoktur..." Tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere müvekkil fazla mesai yapmıştır. Davalılar, müvekkilin fazla mesai yapmadığını veya yapmış olsa bile bu mesailere yönelik ödemelerin tamamamının yapıldığını iddia etmişlerdir. Ancak davacı tanığı ........'nin "...Aynı yılın Aralık ayında fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle çıktım..." beyanından da anlaşılacağı üzere davalılar, çalışanlara fazla mesaiye yönelik ödemeleri ya yapmamış ya da eksik yapmıştır. Bununla birlikte dosyaya ibraz ettiğimiz CD kaydından da anlaşılacağı üzere; müvekkil her gün fazla mesaiye kalan işçileri şefine whatsapptan mesaj atmak suretiyle bildirmiştir. İşbu listede kimlerin fazla mesaiye kaldığı aşikardır. Müvekkil neredeyse her gün fazla mesai yapmıştır. Buna rağmen davalılar, müvekkilin fazla mesai yapmadığını iddia ederek müvekkilin alacaklarına kavuşmasını engelleme amacındadırlar. MÜVEKKİLİN UBGT ALACAKLARINA İLİŞKİN TANIK BEYANLARI; Müvekkil hafta tatili kullanması gerekirken pazar günleri de 08:00 - 16:00 saatleri arasında çalışmıştır. Nitekim müvekkilin hafta tatilini kullanmadan pazar günleri çalıştığı tanık beyanlarıyla da sabittir. Şöyle ki; Davacı Tanığı .......; "... Sadece pazar günleri erken bırakıyorlardı...Pazar günleri mecburi mesai yaptırıyorlardı. 07:45'ten, 14:00-15:00'e kadar pazar günleri çalışmamız vardı..." Davacı Tanığı ......; "...Pazar günleri 08:00-15:00/16:00 saatleri arasında çalışıyorduk..." Davalılar, müvekkilin hafta tatili iznini kullanmadan çalışıyor olmasını hayatın olağan akışına aykırı olduğunu iddia etseler bile müvekkilin hafta tatili yapmada çalıştığı tanık beyanlarıyla da netlik kazanmıştır. Ayrıca yapılan işin niteliği ve proje bazlı çalışılması sebepleriyle haftanın yedi günü çalışılması hayatın olağan akışına uygundur. Müvekkil dini ve resmi bayramlarda çalıştırılmıştır. Dini ve ulusal bayramlarda çalıştırılan müvekkilin hak edişleri ödenmemiştir. Müvekkil resmi ve dini bayramlarda çalışmış olup işbu durum tanık beyanları ile de ispatlanmıştır. Şöyle ki; Davacı Tanığı .....; "...Bayramlarda da çalışıyorduk...Dini bayramların 1 veya 2 günü izin veriliyordu. Kalan bayramlarda ve milli bayramlarda çalışılıyordu. ÇALIŞILDIĞINDA BAYRAM ÜCRETİNİN ÖDENDİĞİ SÖYLENİYORDU ANCAK HERHANGİ BİR BORDRO VEYA YAZILI BELGE VERİLMİYORDU..." Davacı Tanığı ....; "... Dini ve milli bayramlarda çalışma olurdu..." Davalı Tanığı ....; "...Dini ve milli bayramlarda çalışmak isteyen kalıyordu, çalışmak istemeyen kalmıyordu..." Davalılar; müvekkilin dini ve resmi bayramlarda çalışmadığını, çalışmış olsa bile bu kapsamda gerekli ödemelerin kendisine yapıldığını iddia etmişlerdir. Ancak bu iddialarını destekler herhangi bir belge dosyada mevcut değildir. Keza davacı tanığı .....'nin "...ÇALIŞILDIĞINDA BAYRAM ÜCRETİNİN ÖDENDİĞİ SÖYLENİYORDU ANCAK HERHANGİ BİR BORDRO VEYA YAZILI BELGE VERİLMİYORDU..." beyanı da bunu desteklemektedir. Tanık beyanlarıyla da sabit olduğu üzere müvekkil hafta tatili, resmi ve dini bayramlarda çalışmış ve davalılardan tarafından kendisine gerekli ödemeler yapılmamıştır. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen dikkate alınacak sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../..... Davacı Vekili Av. .................

  • İş - Islah Dilekçesi

    İSTANBUL ... İŞ MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/.... E. Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av. ................... Konu : Islah dilekçemizdir. Açıklamalar Huzurdaki dosyada tarafımızca fazlaya ilişkin talep haklarımızı saklı tutarak, davalı şirketten müvekkilin hak kazandığı birtakım işçilik alacakları talep ve dava edilmiştir. Mahkemenin ara kararı doğrultusunda, müvekkilin işçilik hak ve alacakları bilirkişi tarafından hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun aleyhe hususlarını kabul anlamına gelmemekle tekrardan itiraz ediyoruz. Yapılan hesaplamalar neticesinde, dava dilekçemizde kısmi olarak talep ettiğimiz boşta geçen süre ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, yıllık izin alacağına ilişkin ISLAH dilekçesini ibraz ediyoruz. Şöyle ki; TALEP ISLAH MİKTARI TOPLAM KIDEM TAZMİNATI 100,00-TL 167.488,62-TL 167.588,62-TL İHBAR TAZMİNATI 100,00-TL 23.558,56-TL 23.658,56-TL YILLIK İZİN 100,00-TL 31.566,67-TL 31.666,67-TL İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI 100,00-TL 29.672,30-TL 29.772,30-TL BOŞTA GEÇEN SÜRE ALACAĞI 100,00-TL 19.971,38-TL 20.071,38-TL HARCA ESAS DEĞER : 272.757,53-TL ( - ) 500,00-TL = 272.257,53-TL 'dir. İşbu itibarla fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçesi ile belirttiğimiz netice’i talebimizi değiştirmek üzere ıslah talebini içeren dilekçemizi bilirkişi raporuna her ne kadar tarafımızca itiraz edilmişse de yargılamanın uzamaması ve dosyanın mevcut haliyle karara çıkarılması amacıyla Sayın Mahkemeye sunuyoruz. İşverenin ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü ../.../....... tarihi itibariyle boşta geçen süre ücretine en yüksek mevduat faizi , ihbar tazminatı ve işe başlatmama tazminatı yönünden ise yasal faiz uygulanmasını; iş akdinin fesih tarihi olan ../..../:.... tarihi itibariyle kıdem tazminatına en yüksek mevduat faizi, yıllık izin alacağına ise yasal faiz uygulanmasını talep ederiz. Asıl alacak ve faiz taleplerimiz ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../.... Davacı Vekili Av..................................

  • İş - Delil Dilekçesi

    ............... İŞ MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/.... E. Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av. ................ (Adres Antettedir.) Davalı : İSİM SOYİSİM - TİCARET UNVANI Vekili : Av. ................ Konu : Delillerimizin ve tanık listemizin sunulmasından ibarettir. Açıklamalar Sayın Mahkemenin ../../2024 tarihli ön inceleme hazırlık tensip tutanağı uyarınca yasal süresi içinde ve HMK uyarınca; dava konusu somut olaya dair tanıklık yapacakların isim ve adreslerini ve karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma, gelişen olaylar karşısında ek delil ibraz etme ve delillerimizin hasredildiği anlamına gelmemek kaydıyla delillerimizi sunuyoruz. DELİL LİSTESİ : Beyoğlu .. Noterliği ...... yevmiye numaralı ve ../../2024 tarihli ihtarname. (İş akdinin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin delil olarak ekte sunulmuştur.) ../../2024 tarihli 2024/....... başvuru numaralı ......... Arabuluculuk Bürosu Anlaşamama Tutanağı (Dava dilekçemizde delil olarak ekte sunulmuştur.) Davalı işyerinde müvekkilin çalışma saat ve vardiyaları gösterilen Vardiya Takip Çizelgesi (Müvekkilin fazla mesai yaptığına ilişkin delil olarak ekte sunulmuştur.) Vardiyalara ilişkin müvekkilin İmza Listeleri (Müvekkilin fazla mesai yaptığına ilişkin delil olarak ekte sunulmuştur.) Müvekkil çalışmasını sürdürürken, maaşı ............ Bankası TR...................... iban nolu karta ödenmiştir .(İlgili bankaya müzekkere yazılmasını ve kayıtların celbini talep ederiz.) Müvekkile ait SGK Sicil Dosyası ve SGK Kayıtları, Şirketin Ticaret Sicil Odası Kayıtları, İş Yeri Sicil Dosyası, İş Yeri Kayıtları, Bordro ve Banka hesap ödemeleri, Çalışma saatlerini gösterir belgeler , Vergi Kayıtları (Davalı taraftan celbini talep ederiz.) Fotoğraflar, Sosyal Medya Kayıtları, Mesajlar, Mailler (Delil olarak ekte sunulmuştur.) Bilirkişi İncelemesi, Keşif, Yemin, İsticvap, Yargıtay Kararları, Uzman Görüşü, her türlü yasal delil. TANIK LİSTESİ : İSİM SOYİSİM ADRES (Davacının yıllık izinleri kullanmadığına ilişkin tanıklık yapacaktır.) İSİM SOYİSİM ADRES (Davacının fazla mesai yaptığına ilişkin tanıklık yapacaktır.) İSİM SOYİSİM ADRES (Davacının iş akdi fesih dönemine ilişkin tanıklık yapacaktr.) NETİCE VE TALEP : Yeni gelişen olaylara mukabil delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla yukarıda bildirmiş olduğumuz delillerimizin kabulü ile celbi gerekenlerin ilgili yerlerden celbini saygılarımla bilvekale talep ederiz. ../../2024 Davacı Vekili Av. ..............................

  • İcra Hukuk - Tehiri İcra Talepli Değişik İş Dava Dilekçesi

    İSTANBUL... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE İcra Dosya No : ............... İcra Dairesi 2022/....... E. Yerel Mahkeme : .................Mahkemesi ....../........ E. ...../...... K. Talep Eden/ Borçlu : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. .................... (Adres Antettedir.) Karşı Taraf/ Alacaklı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. .................... Konu : Mehil vesikasının dosyaya sunulması ve tarafımıza tehiri icra kararı verilmesi talebimizden ibarettir. Açıklamalar Yerel Mahkeme tarafından yukarıda esas numarası yazılı dosyada verilen karara müteakip davalı vekili tarafından ................ İcra Dairesi 2022/........ Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatılmıştır. Tarafımızca tehir-i icra talepli istinaf yoluna başvurulduğuna ilişkin alınan derkenar; icra dosyasına ibraz edilerek icra müdürlüğünden .../.../...... tarihinden itibaren 90 günlük mehile dair bir vesika alınmıştır. İşbu mehil vesikasını dilekçemiz ekinde dosyaya ibraz ediyoruz. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen dikkate alınacak sebeplerle; ....... İcra Dairesi 2022/.. E. dosyasından alınan mehil vesikasının dosyaya KABULÜNE, Tarafımıza Tehir-i İcra Kararı VERİLMESİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../2023 Talepte Bulunan Borçlu Vekili Av. ......................... Ek-1: Mehil Vesikası.

  • İcra Hukuk - Tedbir Nafakasına İtirazın Kaldırılması Dilekçesi

    İSTANBUL .... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/..... E. İcra Dosya No : İstanbul ...... İcra Dairesi 2024/....... E. Davacı (Alacaklı) : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ..................... (Adres Anttetedir.) Davalı (Borçlu) : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ............ Konu : Borçlu tarafından ....... İcra Dairesi 2024/...... E. Sayılı dosyasına yapılan....... tarihli borca itirazının kaldırılması ve takibin devamı isteminden ibarettir. Açıklamalar Taraflar arasında ...... 2. Aile Mahkemesi......... E. sayılı dosyasında boşanma davası görülmektedir. İşbu davada tarafımızca; Sayın Mahkemeden, davacı müvekkil ve müşterek çocuk adına tedbir nafakasına hükmedilmesi talep edilmiştir. Talebimiz doğrultusunda oluşturulan ........... tarihli ara kararda; müşterek çocuk ve eş için toplamda aylık .........TL tedbir nafakasının ödenmesine karar verilmiştir. (Ek - 1 : Mahkeme Ara Kararı) Tedbir nafakasının ödenmesi amacıyla tarafımızca, ........... İcra Dairesi 2024/......... E. Sayılı icra dosyası ile davalı / borçlu adına takip başlatılmıştır. Ancak davalı / borçlu haksız şekilde borca itiraz etmiştir. Huzurda görülen işbu davaya konu borca itiraz talebi yerinde değildir. ......... Aile Mahkemesi.............. E. Sayılı dosyasının ../../2024 tarihli ara kararında dava tarihi olan ../../..... tarihinden itibaren tedbir nafakası hükmetmesine rağmen davalı / borçlu hiçbir ödeme yapmamıştır. ( Ek1: Ara Karar ) ........ İcra Dairesi 2024/..... E. Sayılı icra dosyasında ../../.... tarihinden icra dosyası açılış tarihine kadar işlemiş olan ödenmeyen EKİM/2024, KASIM/2024, ARALIK/2024, OCAK-ŞUBAT-MART-NİSAN 2025 aylarına ilişkin TEDBİR NAFAKASI TALEBİMİZ olmuştur. Buna rağmen Davalı / borçlu tarafından halihazırda hiçbir şekilde herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Davacı anne henüz bir yaşında dahi olmayan çocuğun tüm ihtiyaçlarını tek başına karşılamak durumundadır. Davalı babanın ekonomik hiçbir katkısı olmaması ile birlikte aile mahkemesinin kararı neticesinde tarafına yükletilen TEDBİR NAFAKASI yükümlülüğünden dahi kötü niyetli olarak kurtulma amacındadır. İşbu sebeplerle maddi ve manevi zor durumda olan davacı anne borca itiraz sebebiyle maddi durumunun daha da ağırlaşmasına sebebiyet vermiştir. Açıklamış olduğumuz nedenlerle söz konusu İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAKİBE DEVAM EDİLMESİ amacıyla Sayın Mahkemeye başvurma mecburiyetimiz doğmuştur. Hukuki Nedenler : İ.İ.K. HMK vs. yasal mevzuat. Hukuki Deliller : ...... icra Müdürlüğü’nün 2024/.... E. sayılı takip dosyası,.... Aile Mahkemesi’nin ...... E. Sayılı dosyasının ../../...... tarihli ara kararı, fakirlik belgesi, tanık beyanları, yemin, bilirkişi, uzman görüşü, keşif ve diğer yasal deliller. Netice ve Talep : Yukarıda belirtilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, İtirazın İİK gereğince KALDIRILMASINA, Davalı / borçlu aleyhine % 20 'den az olmamak kaydıyla İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçluya YÜKLETİLMESİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../... Davacı Vekili Av. .......................

  • İcra Hukuk - Örnek 13 Takibi Tahliye Dava Dilekçesi- İtirazsız

    İSTANBUL .... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/..... E. İcra Dosya No : İstanbul ... İcra Dairesi 2024/.... E. Davacı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ..................... (Adres Anttetedir.) Davalı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Konu : Taşınmazın tahliyesi talebimizden ibarettir. Açıklamalar Davalı, müvekkilin maliki olduğu "............ Mah. .... Sk. No:... İç Kapı No:.... ........./........ " adresli taşınmazında ../../..... tarihinde başlayan kira sözleşmesi ile sözleşme tarihinden bu yana kiracı olarak bulunmaktadır. Mecurun 2024 yılı aylık kira bedeli ............. TL' dir. Davalı- borçlu 2024 yılı OCAK, ŞUBAT. MART, NİSAN, MAYIS aylarına ilişkin herhangi bir ödeme yapmamıştır. Dolayısıyla davalı Türk Borçlar Kanunu'nun emredici hükmünü yerine getirmemiştir. Türk Borçlar Kanunu/İfa Zamanı Madde 315- "Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar." Davalı-borçlu aleyhine ödenmeyen aylara ait kira bedellerinin tahsili amacıyla ........ İcra Müdürlüğü’nün ...... Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmıştır. İşbu dosyadan gönderilen tahliye talepli ödeme emri, .../.../..... tarihinde Tebligat Kanunu 21/2. Maddesinde göre muhtara tebliğ edilmiştir. Davalı, borca itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal ödeme süresinde de borcu ödememiştir. Bu itibarla temerrüt nedeniyle tahliyenin şartları gerçekleşmiş olduğundan davalının-kiracının tahliyesini talep etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur. İcra ve İflas Kanunu Madde 269 – "Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse,akdi kabul etmiş sayılır." Hukuki Nedenler : TBK, İİK, HMK vs. yasal mevzuat. Hukuki Deliller : ...... icra Müdürlüğü’nün ......E. sayılı takip dosyası, kira sözleşmesi, banka kayıları, tanık beyanları, yemin, bilirkişi, uzman görüşü, keşif, Yargıtay kararları ve diğer yasal deliller. Netice ve Talep : Yukarıda belirtilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, Davalı kira bedellerini süresinde ödemeyerek temerrüde düştüğünden taşınmazdan TAHLİYESİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../2024 Davacı Vekili Av. .......................

  • İcra Hukuk - imzaya İtiraz Bilirkişi Raporuna Beyan Dilekçesi

    İSTANBUL ....... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/...E. Davalı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av.................. Davacı : İSİM SOYİSİM TC Vekili : Av.................. Konu : Bilirkişi raporuna beyan dilekçesinin sunulmasından ibarettir. Açıklamalar Yukarıda numarası belirtilen huzurdaki işbu dosyada; Sayın Mahkeme dosya konusu senet hakkında, senet metnindeki yazılarla değil imza ile mukayese edilerek rapor düzenlenmesi amacıyla huzurdaki işbu dosyayı bilirkişi heyetine tekrardan tevdi ettirmiştir. Heyetçe yapılan inceleme sonucunda "İnceleme konusu senet üzerinde yer alan kişiye aidiyeti tespit edilmiş yazılar dikkate alınmaksızın, inceleme konusu imzaların kişinin el ürünü olup olmadığının tespit edilemeyeceği" hasebiyle senette bulunan yazılar ve imzaların .............'un eli ürünü OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Sayın heyet yaptıkları incelemeyi ne şekilde yaptıklarını, hangi yöntemi kullandıklarını ayrıntılı şekilde izah etmek suretiyle rapor tanzim etmişlerdir. İşbu yöntem ve incelemeden de anlaşılacağı üzere ulaşılan sonuç KESİN ve OBJEKTİF mahiyettedir. Hal böyle iken ispatlanamayan davanın reddi hukuken zorunludur. Huzurda görülen işbu dosya istinaf kanun yolu bozma öncesinde de bilirkişiye tevdi edilmiş olup, işbu 4 sayfalık detaylı raporda da senette bulunan yazı ve imzaların ...........'a ait olduğu tespit edilmiştir. Heyet tarafından yapılan imza incelemesi ve karşılaştırması davacının on üç ( 13 ) farklı yerde attığı imzalar örnek alınmak suretiyle yapılmıştır. Dosyada mübrez tüm kayıtlar ile yapılan inceleme ve karşılaştırma neticesinde takip konusu senedin davacı tarafından imza altına alındığı KESİN olarak tespit edilmiştir. Davacı, müvekkili kandırmak amacıyla imzayı parafa benzer şekilde atmıştır. Keza sayın heyet tarafından hazırlanan raporda işbu duruma da atıf yapılmıştır. ( Rapor Sayfa 3: Adli belge incelemelerinde, senet, çek gibi belgelerde, inceleme konusu imzaların kişinin karşılaştırma belgelerindeki imzalardan şekilsel olarak tamamen farklı veya basit tersimli gramadan ibaret imzalar olması ile birlikte belge üzerinde yer alan özellikle kişinin "adı ve soyadı" olmak üzere yazıların kişinin el ürünü olduğunun tespit edilmesi halinde, bu bulgunun (aksine bir kanıt bulunmadıkça) bir tür kişinin imzasını kasıtlı değiştirme amacı ile yapılmış olduğunu gösterdiği ve böylece inceleme konusu imzaların kişinin eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği hususu; adli belge incelemeciliğinde önemli bir karinedir.) Tarafımızca izah edilen tüm bu hususların yanı sıra davacının önceki iddialarının kabulü halinde bir imzanın bir kimseye ait olmasının yegane yolu "imzayı atan kişinin borcu ikrar etmesi" ile mümkün olacaktır. Keza davacı borcunu ikrar etmiş ve bu husus tarafımızca dosyada mübrez olan delillerle ispatlanmış, senet üzerine adını ve soyadını yazdığını ikrar etmiş, bilirkişi raporunda davacının mukayeseli imzalar ile senet üzerinde yer alan imzanın aynı olduğu tespit edilmiştir. Hal böyle iken huzurdaki davanın reddine karar verilmelidir. Hukuki Nedenler : İİK, HMK, TTK ve ilgili yasal mevzuat hükümleri Hukuki Deliller : İstanbul ... İcra Mdr. ..... E., SMS ve Whatsapp kayıtları, Senet Fotokopisi, Bilirkişi Raporu, Yemin, Tanık, Uzman Görüşü, Yargıtay Kararları. Netice-i Talep : Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle; Davanın REDDİNE, Haksız ve kötüniyetli olarak dava açan davacı aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, Alacağın %10'undan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, Karar verilmesini saygılarımızla bilvekale talep ederiz. ../../.... Davalı Vekili Av. ......................

  • İcra Hukuk - Borca ve İmzaya İtiraz Dilekçesi -Kambiyo

    ***İhtiyati Tedbir Taleplidir. İSTANBUL ... İCRA HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/ ... E. İcra Dosya No : İstanbul .... İcra Dairesi .../..... E. Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av.................. (Adres Antettedir.) Davalı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av.................. Konu : Borca ve imzaya itiraz dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Davalı / takip alacaklısı tarafından müvekkil aleyhine İstanbul .. İcra Dairesi ../.. Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile mesnetsiz ve haksız yere icra takibine başlandığı, ../.../..... tarihinde müvekkile ödeme emrini tebliğ edilmesiyle öğrenilmiştir. Müvekkilin takip alacaklısını tanımamakla birlikte, kendisine herhangi bir BORCU DA BULUNMAMAKTADIR. Nitekim, takibe müstenit ../../.... düzenleme tarihli 40.000 TL bedelli bono üzerindeki (müvekkile atfen atılan) İMZA MÜVEKKİLE AİT DEĞİLDİR. Anılan nedenlerle, tarafımızca borca ve imzaya itiraz etme zaruriyeti hasıl olmuştur. Şöyle ki; MÜVEKKİLİN, DAVALIYA HERHANGİ BİR BORCU YOKTUR. Müvekkil, takip alacaklısı olan ...............' ı tanımamaktadır. Ancak bir yakını olduğunu tahmin ettiği .......... ile takip tarihinden önce araç kiralama sözleşmesi yapmış ve bu sözleşmeden doğan borçlarını da ifa etmiştir. Nitekim bu sözleşmeye müteakip müvekkil, 17 Ağustos, 14 Ekim, 4 Ekim, 13 Eylül, 28 Ağustos tarihlerinde ............. a ödemelerde bulunmuştur. Takip alacaklısının kim olduğu müvekkilce bilinmemekle birlikte tahminimizce araç kiralama sözleşmesinde müvekkilin imzasını görerek KÖTÜNİYETLE MÜVEKKİL ALEYHİNE SENET METNİ DOLDURMUŞ VE İMZASINI TAKLİT ETMİŞTİR. Nitekim, takibe konu senet üzerindeki yazı ve imzalar müvekkile ait değildir; bu haksız, mesnetsiz ve kötüniyetle başlatılan takibin İPTALİNE karar verilmelidir. SENET ÜZERİNDEKİ İMZANIN MÜVEKKİLE AİT OLMADIĞI, DAVALI TAKİP ALACAKLISI TARAFINDAN TAKLİT EDİLDİĞİ AŞİKARDIR. Bu hususta; müvekkile ait Küçükçekmece İlçesinde Garanti bankası Sefaköy Şubesi, Yapıkredi Bankası Sefaköy Şubesi, Ziraat Bankası Halkalı Şubesinde bulunan kredi sözleşmelerinde yer alan imzalar ile karşılaştırıldığında haklıklığımız ortaya çıkacaktır. İİK.nun 170/3. maddesinde “inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu” anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti ise senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. Hukuk Genel Kurulu 2017/708 E. , 2018/1152 K. Sayılı kararında; "Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığı altında somut olay incelendiğinde, senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senedi elinde bulundurup takibe girişen ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıda olmasına rağmen, yerel mahkemenin bu ispat külfetini gözden kaçırarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması için borçluya kesin süre vermesi ve süreye riayet edilmediğinden bahisle itirazı reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hâl böyle olunca yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır." Kambiyo takiplerinde, takibe konu senetlerde bulunan imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin ispat külfeti alacaklıya aittir. Keza yerleşik Hukuk Genele Kurul kararlarında işbu durum sabit hale gelmiştir. Hal böyle iken senet takibine geçen alacaklıya karşı takipte borçlu olarak gösterilen kimsenin haklarının korunması amacıyla senette yer alan imzanın borçluya ait olduğu ilam ile sabit oluncaya kadar geçici olarak borçlu olarak gösterilen tarafın hukuken korunması hakkaniyete ve vicdana uygun olacaktır. Bu bağlamda müvekkilin korunması amacıyla İVEDİLİKLE aleyhe başlatılan icra takibinin öncelikli olarak GEÇİCİ DURDURULMASINA karar verilmesi gerekmektedir. Madde 170 – (Değişik: 9/11/1988-3494/33 md.) İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede,borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak DURDURULMASINa evrak üzerinde karar verebilir DAVALI, MÜVEKKİL ALEYHİNE KÖTÜ NİYETLE BAŞLATTIĞI İŞBU TAKİPTEN DOLAYI ALACAĞIN YÜZDE ONU ORANINDA PARA CEZASINA MAHKUM EDİLMELİDİR. MADDE 170: " İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve ALACAĞIN YÜZDE ONU ORANINDA PARA CEZASINA MAHKÛM EDER. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar" Hukuki Nedenler : İİK, HMK ve ilgili yasal mevzuatlar. Hukuki Deliller : İstanbul ... İcra Dairesi .../... E. Sayılı dosyası, Takibe dayanak olan bono, Müvekkile ait imza asıllarının bulunduğu yerler bilahare bildirilecektir, Bilirkişi İncelemesi, Tanık, Yemin, Keşif, Yargıtay Kararları ve tüm yasal delilleri. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen sebeplerle; İhtiyati tedbir talebimizin KABULÜ ile İstanbul ... İcra Dairesi ../.. E. Sayılı dosyasına konu İCRA TAKİBİNİN GEÇİCİ OLARAK DURDURULMASINA, İmzaya itirazımızın kabulü ile, İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA, Müvekkil aleyhine haksız yere takip başlatılmasından ötürü %20'den aşağı olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA hükmedilmesine, Davalı aleyhine PARA CEZASINA HÜKMOLUNMASINA, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı aleyhine yükletilmesine, Karar verilmesini vekaleten talep ederiz. ../../.... Davacı Vekili Av. ..........................

  • İcra - MTS Borca Ştiraz Dilekçesi

    MERKEZİ TAKİP SİSTEMİ MÜDÜRLÜĞÜNE Dosya No : 2024/.. Borçlu : İSİM SOYİSİM TC Alacaklı : ................. A.Ş (VN: ......) Vekili : Av. .................. Konu : Yasal süresi içinde icra takibine, icra takibine konu borcun tamamına, ödeme emrine, faize, faiz türüne ve tüm ferilerine karşı İTİRAZIM, YETKİ İTİRAZIM ve başlatılan icra takibinin DURDURULMASI talebimiz hakkındadır. Açıklamalar Müdürlüğünüzün yukarıda esas numarası verilen dosyasından gönderilmiş ödeme emri henüz tarafıma tebliğ edilmemiştir. Alacaklıya herhangi bir borcum yoktur. Bu nedenle söz konusu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve usule aykırı olarak başlatılmış İCRA TAKİBİNE,İCRA TAKİBİNE KONU BORCUN TAMAMINA, ÖDEME EMRİNE, FAİZE, FAİZ ORANINA VE TÜM FER'İLERİNE yasal süresi içinde itiraz ediyorum. Ayrıca ikamet adresim takip talebinde belirtildiği üzere; ........ Mah. ...... Sk, No:.. ... / İstanbul olup yetkili icra dairesi İSTANBUL ADLİYESİ'dir. Ancak alacaklı, işbu haksız takibi BAKIRKÖY adliyesinde açmıştır. Bu nedenle; yetkisiz icra müdürlüğünde açılan takibe YETKİ YÖNÜNDEN İTİRAZ ediyorum. İtirazlarım doğrultusunda; İTİRAZLARIMIN KABULÜNE ve İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA karar verilmesini talep ederim. ../../..... Borçlu .............................

bottom of page