top of page

Arama Sonuçları

Sonuçlar Listeleniyor

Boş arama ile 107 sonuç bulundu

  • Savcılık - Ev Sahibini Şikayet Hakaret, Huzur Bozma Şikayet dilekçesi

    İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Soruşturma No : 2024/ Şikayetçi : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ...................... (Adres Antettedir.) Şüpheli : İSİM SOYİSİM TC ADRES Suç : Mala Zarar Verme, Konut Dokunulmazlığının İhlali, Hakaret, Tehdit, Hakkı Olmayan , Yere Tecavüz, Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ve TCK ilgili suçlar Konu : Şikayet dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Müvekkil evli olup şikayet edilen mülk sahibinin "... Mah. ... Sk. No:... ... / ..." daki evinde "kiracı" sıfatı ile ikamet etmektedirler. Bu kapsamda taraflar aralarında 01/10/2020 tarihli kira sözleşmesi yapılmış olup iki yılı aşkın süredir kira ilişkileri devam etmektedir. (Ek-1: Kira Akitleri) Müvekkiller yapılan akit uyarınca üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmiş, kiralarını düzenli ve tam bir şekilde ödemişlerdir. Ancak ev sahibi, hızla artışa geçen kiralar sonucu müvekkilleri defaatle evden çıkmaya zorlamıştır. Ev sahibinin ısrarlı ve tehditkar davranışından rahatsız olan müvekkiller son çare olarak ev arayışına girmiş ancak ülkemizde halihazırda yaşanan konut sıkıntısı sonucu ev bulamamışlardır. İşbu durumu ev sahibine ve oğluna gerek sözlü gerekse de yazılı bir şekilde belirtmişlerdir. (Ek-2 : Mesaj kaydı) Ancak ev sahibi, tehditkar tutumunu devam ettirerek müvekkiller henüz ev bulmadan ve kira akdini sona erdirmeden; yeni bir kiracı ile anlaşmış ve müvekkillere haber vermeden iki kez eve getirmiştir. Kısa bir zaman sonra da yine müvekkiller henüz evden çıkmadan ve kira akitlerini sona erdirmeden ev sahibi "yeni" kiracısının eşyalarını; KİRALANAN KAPININ HEMEN ÖNÜNE BIRAKTIRARAK müvekkillere baskı yapmaya başlamıştır. Halihazırda eşyalar hala kapıdadır. İşbu bağlamda; şikayet edilen ev sahibinin "hakkı olmayan yere tecavüz" suçundan sorumlu tutulması zaruridir. Gelinen son nokta da; EV SAHİBİNİN 15 Kasım günü öğle saatlerinde müvekkillerin kapısını YUMRUKLAYARAK vurması üzerine, henüz mutfak olan müvekkillerden önce çocukları kapıyı açmıştır. "Nerede onlar" diye bağırması üzerine müvekkiller hemen kapıya doğru koşmuş, ev sahibi; müvekkil ......... üzerine yürüyerek vurmaya çalışmıştır. Araya giren diğer müvekkil .......'ı defalarca kez iteklemiş ve vurmuştur. MÜVEKKİLLERİN EVİNE ZORLA GİREREK, MÜVEKKİLLERE ÇOCUKLARININ ÖNÜNDE SALDIRMIŞ, MÜVEKKİLE TELEFONUNA VE EVE ZARAR VEREREK YOĞUN HAKARET VE TEHDİTLERDE BULUNMUŞTUR. Evi yakacağından bahisle müvekkilleri korkutmuştur. Durumun ciddiyetini fark eden ve yapılan saldırı sonucu çaresiz durumda kalan müvekkiller ilk önce sözlü ve uyarıcı bir dille ev sahibi uyarmış olmalarına rağmen ev sahibinin evin içine ZORLA GİRMESİ VE TEHDİTLERDE BULUNMASI ÜZERİNE müvekkiller bu anları TELEFONLARI İLE VİDEO KAYDINA ALMAK zorunda kalmışlardır. Ev sahibi, kendisinin TELEFON ile çekildiğini FARK ETMESİNE RAĞMEN MÜVEKKİLLERE SALDIRMAYA DEVAM ETMİŞTİR. ( Ek-3: Videolar ) Videolarda, ev sahibinin eve zorla girdiği sabit olup konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiştir. Zira ev sahibi, evin dış kapısından başlayarak ev içerisine kadar MÜVEKKİLİN ÜZERİNE YÜRÜMÜŞ, KOLUNA VE VÜCUDUNA VURARAK çocukların bulunduğu salona kadar gelmiş, evin içerisine girmiştir. Video kaydından da anlaşılacağı üzerine müvekkil yaklaşık olarak yirmi kez dışarı çıkmasını istemişse de ev sahibi çıkmamakta direterek müvekkillere saldırmıştır. Müvekkillerinin çocuklarının gözlerinin önünde yaşanılan bu arbede sonucu psikolojileri yoğun bir şekilde bozulmuş olup günlerdir uyuyamamaktadır. Video kaydından da görüleceği üzere müvekkillerin 3 erkek çocuğu salonda ne yapacaklarını bilemez, korkmuş ve ağlamaklı bir şekilde dururken müvekkillerin en küçük kızları ranzanın altına saklanarak ağlamıştır. İşbu bağlamda; şikayet edilen ev sahibinin kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan da sorumlu tutulması zaruridir. Ev sahibi sadece eve girmekle kalmamış, kapılara ve duvarlara vurmuş, MÜVEKKİLİN CEP TELEFONUNU 3 KEZ VURARAK YERE DÜŞÜRMÜŞ VE TELEFONUNA ZARAR VERMİŞTİR. Müvekkilin telefonunun ekranında birden çok çizikler olmakla birlikte aldığı darbeler sonucu hoparlörü bozulmuş, telefondan sesler gidip gelmektedir. İşbu bağlamda; şikayet edilen ev sahibinin mala zarar verme suçundan da sorumlu tutulması zaruridir. Ev sahibi eve girerken dahi son derece sakin kalmaya çalışan ve hiçbir şekilde saygısını bozmayan müvekkile ve eşine "Çeneni kapat!" diye bağırmış, devamında yine bağırarak "SENİ ALLAH' IN BELASI SENİ" , "DÖRT ÇOCUĞUNUZDA YERE SERİLSİN İNŞALLAH" , "BEN ÇIK DEDİM Mİ ÇIKIYORSUNUZ" , "BU AYAKKABIYI KAFANDA KIRARIM SENİN." , "BU EVİ İÇİNDEKİ ÇOCUKLARLA YAKARIM" diyerek müvekkillere ve çocuklarına yoğun hakaret ve tehditlerde bulunmuştur. Müvekkil tüm bu olaylar üzerine, ev sahibinin evden çıkarak bahçeye geçmesi sonucu polisi aramış ve polisler gelmiştir. Tüm bunlara ek olarak; ../../..... tarihi 19:30'da müvekkillerin üst katında oturan ev sahibi, gerek müvekkillerin evinin tavanına gerekse de tencereleri birbirlerine vurmak suretiyle yaklaşık 1 saat gürültü yapmıştır. Müvekkil, tekrar polisi arayarak ev sahibinden şikayetçi olmuştur. (../../..... tarihli ifade tutanağı ekte mevcuttur.) Polislerinde şahit olduğu gürültü video kaydına alınarak polislere verilmiş olup işbu dilekçe ekine de eklenmiştir. Videoları Sayın Başsavcılığınızca incelendiğinde durumun ne kadar ciddi olduğu, müvekkillerin bir nebze dahi huzurlarının kalmadığı, çocuklarının psikolojisinin bozulduğu ve evden çıkamayacak duruma geldikleri, aynı yerde ikamet eden ev sahibinin her gün müvekkil ve ailesine karşı devam eden hakaret ve eylemlerinin olduğu da göz önünde bulundurulmak suretiyle ÖNCELİKLE MÜVEKKİLLER ADINA 6284 s. Kanun kapsamında ÖNLEYİCİ KORUMA TEDBİRLERİNİN VERİLMESİNE , yukarıda açıklanan ve video kaydında görülen somut fiiller uyarınca şikayet edilen ev sahibi hakkında gerekli soruşturmalar yaparak haklkında ceza davası açılmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz. Cezai Nedenler : Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, ilgili mevzuat Cezai Deliller : Video, mesaj, arama kaydı, tanık ve her türlü yasal delil. Netice-i Talep : Yukarıda arz edilen ve re'sen değerlendirilen sebeplerden ötürü; Şikayetçi müvekkiller adına 6284 s. K. Kapsamında ÖNLEYİCİ KORUMA KARARI VERİLMESİNE, Şüpheli hakkında yukarıda izah edilen fiillerine ilişkin SORUŞTURMA AÇILMASINA, Şüphelinin yukarıda izah edilen fiillerine ilişkin TCK' nın ilgili hükümlerince CEZALANDIRILMASINA, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../..... Şikayetçi Vekili Av. ............. Ekler : Ek-1: Kira akdi Ek-2: Mesaj Kaydı Ek-3: ../../..... tarihli video kayıtları Ek-4: ../../..... tarihli video kaydı Ek-5: ../../..... tarihli ifade tutanağı Ek-6: Vekaletname sureti

  • Savcılık - Forex Dolandırıclığı Şikayet Dilekçesi

    ***İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Şikayet Eden : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ..... (Adres Antettedir.) Şüpheliler : TİCARET UNVANI - VERGİ NUMARASI ADRES Suç Konusu : Nitelikli dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, ilgili diğer suçlar. Açıklamalar Müvekkil, ekonomik olarak sıkıntı çektiği süreçte "Forex" sistemi üzerinden yatırım yapmaya başlamıştır. Müvekkile bu kapsamda ................................... LTD ŞTİ 'den ................... adlı kişi whatsapptan ulaşarak "........ yılından bu yana yurtdışı piyasaları alanında Suudi Arabistan'da faaliyet gösteren .............. tüm yetki belgeler ile bireysel ve kurumsal yatırımcılara hizmet vermektedir. Piyasa araçlarının alım – satım aracılığının yanı sıra, yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi ve kurumsal finansman hizmetleri sunmaktadır." yazarak şirkete ait lisans bilgilerini de whatsapptan müvekkile göndermek suretiyle yatırım danışmanlığını üstlenmeyi teklif etmişlerdir. Müvekkil imzalı ve kaşeli lisansların varlığı karşısında kuruma güvenmiştir. Bu kapsamda şirketin ilgili mesaj kayıtları ve müvekkile gönderilen lisans belgeleri ekte sunulmuştur. İşbu süreçten sonra kendilerinin lisanslı forex şirketi olduğunu iddia eden bir grup şahıs müvekkilin zor durumundan faydalanarak, müvekkili hileli hareketlerle ve müvekkili aldatarak zarara uğramasına sebep olmuşlardır. Şöyle ki; FOREX DOLANDIRICILIĞI HAKKINDA; Ülkemizde forex şirketleri bilindiği üzere Sermaye Piyasası Kanunu'nun denetimi altındadır. Ülkemizde forex işlemi sunan şirketlere lisans koşulu getirilmiştir. Lisansı olmayan kuruluşlar Türkiye'de forex işlemi sunamamaktadır. Zira lisansı olmayan kuruluşların internet sitelerine devlet tarafından ERİŞİM YASAĞI getirilmektedir. Forex dolandırıcılığı yapan şirketler, kendileriyle çalışan müşterilere genellikle bir ürüne yatırım yapıyormuş gibi göstererek sürekli yatırım yapıp zarar etmesini amaçlamaktadırlar. Forex şirketleri müşterilere başta kar ediyorlarmış gibi bir hissiyat uyandırmakta ve bu vesileyle müşterilerden sürekli olarak yatırım istemektedirler. Müşteriler, yatırım yapmayı bıraktığında veyahut hesaplarındaki paraları çekmek istediklerinde ise müşterilerin hesapları üzerinde değişiklikler yapıp müşterileri zarar ettirmektedirler. KEZA SOMUT OLAYDA; Müvekkil, gerçek olmayan kar vaatleriyle cezbedilmiş veya kendisine yüksek getiri garantisi sunularak üstelik ilk başta güvenini de kazanarak sisteme dahil edilmiştir. Müvekkilden ilk başta düşük meblağlarla para yatırılması istenmiş, para kazandırıyormuş hissiyatı verildikten sonra akabinde sözde "yatırım danışmanlıkları" ile yatırım meblağları yükseltilmiştir. Sözde yatırım danışmanları, müvekkilden whatsapp mesaj kayıtlarından da anlaşılacağı üzere parça parça para yatırmasını istemişler ve sebep olarak "acil fonlama yapılmazsa hesap kapanacak, parayı acil yatırırsanız bakiye 50 katına çıkacak, önceki kayıplarınızı geri alabilirsiniz" gibi asılsız yönlendirmelerle müvekkil mağdur edilerek bu dolandırıcılık sistemi içerisinde tutulmuştur. Müvekkilin hesabındaki paranın kimi zaman zarar edildiği yönündeki beyan ve aldatmalarla hesaba daha fazla para yatırılması gerektiği söylenmiştir. Mesaj kayıtlarından da anlaşılacağı üzere "Bu sorunlardan kurtulmak istiyoruz. Sorunlardan kurtulmamızın tek yolu yatırım, başka çıkar yol bulamıyorum" şeklinde telkinlerle müvekkili hep daha fazla yatırım yapmaya zorlamışlardır. Müvekkil bu kapsamda, şüphe duymaya başlamış ve sürekli şirket yetkilileri ile görüşmek istediğini, şirkete güveninin kalmadığını, parasını tamamen çekmek istediğini, artık zarara girse de sistemden çıkmak istediğini dile getirmiştir. Bunun üzerine şüpheli şirketlerce, müvekkilin parasının çekilmesine müsaade edilmemiş, kimi zaman teknik aksaklıklar sebep gösterilmiş kimi zaman ise müvekkilin parasını çekmesi için yine para göndermesi gerektiği söylenmiştir. İşbu durum öyle bir hal almıştır ki müvekkile adeta şüpheli şirket çalışanları tarafından "psikolojik baskı yapılarak" sistemde kalması sağlanmıştır. Bu kapsamda, müvekkilin yatırım yapmadığı takdirde sözde yatırım danışmanının işten kovulacağı başka bir sözde danışanın kızını kaybettiği ayrıca işten çıkarıldığı gibi yalanlarla müvekkilin duygusallığından istifade ederek sistemde kalması sağlanmıştır. Ancak aradan geçen süre zarfında şüpheli taraflarca yatırıma konu herhangi bir işlem yapılmadığı gibi müvekkil parasını çekmek istediğinde kendisine parası haftalarca iade edilmemiş, sürekli oyalama metodu ile geçiştirilmiştir. Paranın iade edilmesi için sistem gereği bakiyenin tamamlanması gerektiği yalanını söyleyerek müvekkilden yine para istenmiş bu şekilde müvekkil iyice kapana kıstırılmıştır. İşbu yönde taraflar arasında geçen whatsapp konuşmalarında müvekkilin üzerinde ne denli baskı kurulduğu aşikardır. Akabinde müvekkil, kendisinin dolandırıldığını, paranın yatırılmadığı takdirde suç duyurusunda bulunacağını söylemesi üzerine şüpheli şirket çalışanları müvekkil ile iletişimi koparmıştır. MÜVEKKİLİN GÖNDERDİĞİ MEBLAĞLAR HAKKINDA; Müvekkil yukarıda izah edilen forex dolandırıcılığı kapsamında toplam ".........................-TL" dolandırılmıştır. Sözde verilen yatırım danışmanlığı kapsamında parça parça farklı tarihlerde farklı şirketlere para göndermiştir. İşbu kapsamda aşağıda ilk önce şüpheli şirketlerin iban numaralarının müvekkile gönderildiği mesaj kayıtları devamında ise hangi şirkete ne kadar para gönderildiğine ait tablo bulunmaktadır. (Tüm mesaj kayıtları ve dekontlar ayrıca şikayet dilekçesi ekinde sunulmuştur.) Şirketler ve gönderilen para tutarı tablo şeklinde şöyledir; ................LİMİTED ŞİRKETİ (V.N.:...........) SIRA   TARİH   TUTAR 1. 30.01.2024 45.200,00-TL 2. 31.01.2024 27.630,00-TL ................. ANONİM ŞİRKETİ (V.N.:...........) SIRA  TARİH TUTAR 1. 08.02.2024 12.200,00-TL 2. 08.02.2024 5.000,00-USD (160.000,00-TL) 3. 26.02.2024 227.000,00-TL .......................... VE TİC LTD ŞTİ (V.N.:.........) SIRA TARİH TUTAR 1. 12.02.2024 50.000,00-TL 2. 12.02.2024 50.000,00-TL 3. 12.02.2024 50.000,00-TL 4. 12.02.2024 50.000,00-TL 5. 12.02.2024 49.600,00-TL 6. 13.02.2024 14.400,00-TL 7. 06.03.2024 159.000,00-TL 8. 07.03.2024 91.000,00-TL Şirketlerin, yatırım faaliyetleri yapmadığı, hukuka aykırı bir şekilde faaliyette bulunduğu müvekkil tarafından fark edilememiştir. İşbu kapsamda tarafımızca, yatırılan paranın iadesi amacıyla ilgili şirketler adına icra takibi başlatılmıştır. Şikayetçi olduğumuz şüpheli şirketler ve yetkililerin eylemleri nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Görüleceği ve aşağıda somut verilerle anlatıldığı üzere somut olayda müvekkil şüpheliler tarafından "hileli" hareket sergilenerek üstelik bilişim sistemleri de araç olarak kullanırlarak aldatılmış ve müvekkil ................TL DOLANDIRILARAK zarara uğratılmıştır. Zararın meydana gelmesindeki illiyet bağının sabit olduğu da düşünüldüğünde şüphelilerin Türk Ceza Kanununun "Nitelikli Dolandırıcılık" başlıklı 158. Maddesi gereği cezalandırılması gerekmektedir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/31660 E 2018/271 K.; "Mağdurun, şüphelinin aylık sabit yüzdeli gelir taahhüt ettiğinden bahisle şüphelinin banka hesabına farklı tarihlerde para yatırdığını, şüphelinin bir süre taahhüdünü yerine getirerek kazanç ödemesi yapmasına rağmen bir süre sonra aracı firmanın battığını ve parayı kayıp ettiğini, ödeme yapamayacağını beyan ederek kendisini dolandırdığından bahisle şikayetçi olması üzerine, suçun unsurlarının oluşmadığından şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi hukuka uygun değildir." AYRICA EHEMMİYETLE BELİRTMEK İSTERİZ Kİ: Lisansı olmayan ve yalnızca kişileri dolandırmayı hedef alan forex şirketleri aralıklı olarak isim ve logo değişikliği yapıp kayıplara karışmayı hedeflemektedirler. Bu şirketler, yatırım yapmak isteyen müşterilerinden doğrudan havale almadıkları için şirketlere daha sonrasında erişim imkansız hale dönüşmektedir. Dolayısıyla tarafımızca dosyaya ibraz edilen mesaj kayıtlarından şüpheli şahısların / şirketlerin ivedilikle tespit edilmesini talep ederiz. Müvekkil tarafından sözde yatırım yapılan şirketlerin, dilekçe ekinde bulunan iban hesaplarına İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINI talep ederiz. Şüpheli şirketlerin söz konusu nitelikli dolandırıcılık eylemlerinden ötürü müvekkilim davacı ve şikayetçidir. Bu nedenle her türlü soruşturmanın yapılarak şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını istemek tarafımıza hasıl olmuştur. Cezai Nedenler : TCK, CMK ve ilgili mevzuat Cezai Deliller : Dekontlar, mail, whatsapp mesajı, tanık, bilirkişi, banka bilgileri, hts kayıtları, sms ve arama kayıtları, icra dosyası, her türlü yasal delil Netice ve Talep : Yukarıda izah olunan ve re'sen nazara alınacak nedenlerle, Şikayet dilekçemizin KABULÜNE , Şüpheli şirketlerin banka hesaplarına İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, Şüphelilerin dolandırıcılık ve re'sen nazara alınacak diğer suçlardan CEZALANDIRILMALARINA, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. .../.../2024 Şikayetçi Vekili Av...................... Ek-1: Dekontlar, mesaj kayıtları, lisans ve sistem fotoğrafları

  • Savcılık - İlamı Yerine Getirmeyen Memuru Şikeyet Dilekçesi

    İSTANBUL ..... CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Soruşturma No : 2024/........ Şüpheli : İSİM SOYİSİM TC Adres Müdafi : Av................. (Adres Antettedir.) Şikayet Edilen : Yargı Kararını Yerine Getirmeyen................................. Müdürlüğü Memurları (Savcılığınızca yapılacak araştırma sonucu tespit edilecektir.) Suç :İstanbul ... İdare Mahkemesi ../..E. Sayılı dosyada ../../.... tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararının yerine getirilmemesi sebebiyle görevi kötüye kullanma suçu. Açıklamalar Davacı Müvekkil düzenlenen Kamu Personeli Seçme Sınavı ( KPSS ) sonucunda yeterli puan alarak Koruma Güvenlik Görevlisi olarak atanmaya hak kazanmıştır. Bu bağlamda Müvekkil, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Müze Müdürlüğü biriminde ../../... tarihinde çalışmaya başlamıştır. .../../.... tarihinde evraklarını sisteme yükleyen Müze yetkililerinden kimlik kartının iptal edildiğini öğrenmiştir. Tarafımızca işbu idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talepleriyle İstanbul ... İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı dosyası ile dava açılmıştır. İşbu dosyada YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA ../../.... tarihinde karar vermiştir. İşbu YD kararı ../../.... tarihinde davalı kuruma E- Tebliğ edilmiştir. Tebliğ tarihi davalı kurumun YD kararını öğrendiği tarih kabul edilmiş olup, yükümlülüklerinin başlangıç tarihidir. İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 28/1: "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." Yukarıda da açıklandığı üzere, idarenin yürütmeyi durdurma kararını uygulaması hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Bu durumda İdari Yargılama Usulü Kanununa göre; idare kararın kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde kararının gerektirdiği şekilde işlem tesis etmeye mecburdur. Ancak kararın davalı kuruma tebliğinden itibaren geçen yasal süre içerisinde kararın gereği yerine getirilmemiş ve müvekkil işe başlatılmamıştır. ....... tarafından Bölge İdare Mahkemesine YD kararına karşı itiraz da bulunulmuş işbu itiraz da ret edilmiştir. ( İtiraz yapılması dahi YD kararının yerine getirilmesini engelleyen bir başvuru değildir. ) kararlar sonrasında yaptığımız başvurular neticesinde müvekkil güvenlik görevlisi kimlik kartını ilgili ilçe emniyet müdürlüğünden teslim almıştır. Davalı kurum müvekkilin güvenlik kimlik kartını teslim alması sonrasında dahi işe başlatmamış hukuka ve kanunlara aykırı olarak mahkeme kararını yerine getirmemiştir. Davalı kurumun YD kararını yerine getirmesi amacıyla müvekkil defalarca görev yeri olan İstanbul............. Müdürlüğüne bizzat başvurmuştur. Yaptığı başvurular ile birlikte defalarca ........ Müdürlüğünü arayarak işe başlaması hakkında herhangi bir gelişme olup olmadığını sormuştur. Esasen YD kararının yerine getirilmesi için lehe karar verilen kişi tarafından başvuru ve talep olmasına dahi gerek yoktur. Gelinen aşamada müvekkil. ............ MÜDÜRLÜĞÜNE YD kararının yerine getirilmesi amacıyla ../../.... tarihinde YAZILI başvuruda bulunmuştur. Sayın savcılık makamından ilgili kurumlardan sisteme kaydı yapılan dilekçe örneğinin celbine ilişkin ara karar oluşturması talebimiz mevcuttur. Hali hazırda davalı kurum yd kararına aykırı olarak müvekkili göreve başlatmamaya devam etmektedir. kanun ve hukuka aykırı olarak ilgili memurlar görevlerini ihmal sureti ile yerine getirmemektedir. TCK Görevi kötüye kullanma Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 22.10.1979 gün ve 7/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu "Yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının yalnızca uygulanmamasının bu kararları uygulamayan kamu görevlilerinin tazminatla sorumlu tutulması için yeterli olduğuna, sorumluluk için ayrıca kin, garaz, husumet ve benzeri duyguların etkisi altında hareket etmelerinin araştırılmasına gerek olmadığına... Yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidebilmesi için ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığına karar verildi." İşbu kapsamda yargı kararlarını gereği gibi uygulamayan davalı idareye yönelik İstanbul .. İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı dosyası ile manevi tazminat davası açılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığınıza yapılan işbu şikayet dilekçesi ile; yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyerek müvekkili maddi ve manevi zarara uğratan ve kanuna aykırı davranan Emniyet Müdürlüğü ilgili memurların tespit edilerek TCK kapsamında cezalandırılmasını vekaleten talep ederiz. Cezai Sebepler : TCK, İYUK ve ilgili mevzuat Cezai Deliller : İşe başlatma için başvuru kayıt numarası içerir dilekçe (ilgili kurumdan celbi talep edilir), İstanbul .. İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı dosyası ve ../../.... tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi .. İdare Dava Dairesi ../.. Y.D. İtiraz No. Dosyası, İstanbul .. İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı Tazminat Dosyası, tanık, yemin, bilirkişi, uzman görüşü, keşif, her türlü yasal delil. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Şikayet dilekçemizin KABULÜNE, İstanbul ... İdare Mahkemesi ../.. E. Sayılı ../../.... tarihli yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen ............... Müdürlüğü ilgili memurlarının tespit edilerek haklarında görevi kötüye kullanma ve TCK ilgili suçlar kapsamında SORUŞTURMA BAŞLATILMASINA, Tespit edilecek şüphelilerin ilgili maddelerce CEZALANDIRILMASINA, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../........ Şikayetçi Vekili Av. ..........................

  • Savcılık - İnstagram Hakaret Şikayet Dilekçesi

    İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Şikayetçi : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ...................... (Adres Antettedir.) Şüpheli : Faili meçhul, Kimliğini tespit edemediğimiz; 1 - ".........." adlı insgram kullanıcısı 2- ".........." adlı instagram kullanıcısı Suç Tarihi : ../../..... Suç : Hakaret, Kişilerin huzur ve sükununu bozma, TCK ilgili suçlar Konu : Şikayet dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Müvekkilimiz, günümüzde oldukça yaygınlaşan ve sosyal platformların başında yer alan İnstagram'ı "..................._" adlı kullanıcı adı ve ".........." ismi ile kullanmaktadır. Olay tarihi ../../.....' de müvekkilimin keşfet sayfasında (kullanıcı tarafından takip edilmeyen hesapların, gönderilerinden oluşan sayfada) karşısına içeriğinde uygunsuz hareketlerin olduğu bir dans videosu çıkmıştır. Müvekkilim ise bu videodan rahatsız olmuş ve yorum kısmına "Tek sorum bunları eş olarak alacak olan kim" yazmak suretiyle kimseye zarar vermeden ve kimseye hakaret etmeden kendi hayat görüşünü ve hayat felsefesini yansıtan bir eleştiride bulunmuştur. (Ek-1) Bunun üzerine müvekkilimin kişisel hesabına; yine söz konusu sosyal platformun "z.........r" adlı ve "Zümra" ismindeki hesap ve "s..........e" adlı ve ismi belirtilmeyen hesap; müvekkilimin hesabını da ekleyerek özel bir sohbet grubu oluşturmuştur. Hemen sonrasında müvekkilime ard arda ağza alınmayacak sözler, aşırı derecede ağır hakaretler, müvekkilin hem şahsı hem de annesine ithafen onurları, saygı ve şereflerine karşı sinkaflı küfürler ve hakaret içerikli mesajlar göndermişlerdir. ( Ek-2) Söz konusu mesajlarda; Zümra isimli, tarafımızca kimliği tespit edilememiş şahıs art arda MÜVEKKİLİME ithafen ;"GERİZEKALİİİİİİİ", "MAAAALL", "Kadınların dans etmesi bile kudurtuyo SENİ GİBİ O****U ÇOCUKLARINI, EZİK ya", "Senin KARIN DA O****U çıkacak merak etme, SENİN GİBİ PİSLİĞİ anca öyle biri bulur, BUNUN GİBİ OROS**** bunu anlamaz ki" Müvekkilim tüm bu küfürler karşısında ne yapacağını bilememiş, ekran görüntülerini almak suretiyle tarafımıza iletmiştir. Zira müvekkilim şüphelileri tanımamakla birlikte işbu hakaret ve küfürü gerektirecek hiçbir şey de yapmamıştır. Bilindiği üzere kanun herkesin, her platformda şan ve şerefini korumaktadır. Şüphelilerin, müvekkilime attıkları hakaret ve aşağılayıcı cümleler nedeni ile cezalandırılması gerekmektedir. Şahısların hakaret ettikleri dilekçe eki, ekran görüntülerinden ve bu sosyal medya sitesi üzerinden yapılacak araştırma ile de anlaşılacaktır. Öte yandan faillerin yukarıda yer verilen fiilleri müvekkilimin maddi ve manevi huzur ve sükûnunu son derece şiddetli bir şekilde bozmuş ve müvekkilimi rahatsız etmiştir. Şüphelilerin ayrıca bu madde hükmü gereğince de cezalandırılması gerekmektedir. Şüpheliler için internet üzerinden açık kaynaklarda yapılan araştırmada instagram profilleri belirlidir. Şüphelilerden "z..........r" adlı ve "Zümra" isimli hesabın linki "https://instagram.com/.......................link" ve bir diğer şüpheli "s......................e" adlı ismi belirtilmeyen hesabın linki "https://instagram.com/.........................................._link" budur. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi Cumhuriyet savcısındadır. Zira şikayete konu benzer bir olayda, Cumhuriyet Savcısının söz konusu instagram adreslerin hesabının gizli olması sebebiyle kullanıcısının tespitinin yapılamadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve karar yargıtay tarafından 24/02/2020 tarihinde bozulmuştur. Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/17898 E. , 2020/4853 K. 24/02/2020 Tarihli kararında;"Somut olayda müştekinin, şüphelinin 'serenege35' kullanıcı adlı instagram adlı sosyal medya hesabından ''Erkek olarak sana hiç düşmez zekasız'', ''Zekasız diyorum ağırına gidiyor'' ve ''Densiz'' şeklindeki paylaşımlar ile kendisine karşı hakaret suçunun işlendiği iddiaları üzerine yaptığı şikâyet hakkında, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca instagram hesabının gizli olması sebebiyle kullanıcısının tespitinin yapılamadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müştekinin şikâyet dilekçesinde şüphelinin ismini açık bir şekilde belirttiği, itiraz dilekçesi ekinde de şüpheli hakkında ulaştığı şüpheliye ait telefon numarası bilgisini sunduğu ancak belirtilen İSİMLE İLGİLİ HİÇBİR ARAŞTIRMA YAPILMADIĞI gibi söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık KAYNAK ARAŞTIRMASI YAPTIRILMASI" Ez cümle , yukarıda açıklanan kamu metni ve iş bu olay çerçevesinde şüpheliler hakkında gerekli soruşturmalar yaparak haklarında ceza davası açılmasını bilvekale Başsavcılığınızdan isteme zorunluluğu hasıl olmuştur. Cezai Nedenler : Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, ilgili mevzuat Cezai Deliller : Şüphelilerin instagram profilleri, hakaret ve ağır küfür içeren mesajları, her türlü delil Netice-i Talep : Yukarıda arz edilen ve re'sen değerlendirilen sebeplerden ötürü; Şüpheliler hakkında SORUŞTURMA AÇILMASINA, Şüphelilerin gerçek KİMLİK BİLGİLERİNİN ÖĞRENİLMESİ için gerekli araştırmanının yapılarak iddianame düzenlemek suretiyle KOVUŞTURMAYA İZİN VERİLMESİNE, Şüphelilerin TCK' nın ilgili hükümlerince CEZALANDIRILMASINA, Karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederim. ../../.... Müşteki Vekili Av. ......................... EKLER Ek-1: Müvekkilin yorumu Ek-2: Şikayetçilerin ağır hakaret içerikli mesajlara ait ekran görüntüleri Ek-3: Şikayetçilerin sosyal medya profilleri Ek-4: Vekaletname

  • Savcılık - Tehdit, Hakaret Savunma Dilekçesi

    İSTANBUL ..... CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Soruşturma No : 2024/........ Şüpheli : İSİM SOYİSİM TC Adres Müdafi : Av................. (Adres Antettedir.) Müşteki - Şüpheli : İSİM SOYİSİM TC Adres Suç : Tehdit, Hakaret, Kişilerin Huzur ve Sükunu Bozma Suçu Suç Tarihi ve Yeri : ../../2024 - ............ Konu : Savunma dilekçemizden ibarettir. Açıklamalar Başsavcılığınız nezdinde bulunan ve yukarıda soruşturma numarası belirtilen işbu dosyada, Müşteki- Şüphelinin gerçeğe aykırı beyanları ve suçlamaları neticesinde, müvekkile tehdit ve hakaret suçları isnat edilmektedir. Oysa ki; somut olayda vuk'u bulan ilk haksız hareket, Müşteki - Şüpheliye aittir. Aşağıda ayrıntılı şekilde anlatılacak bilgiler ışığında, müvekkile haksız yere isnat edilen suçlara ilişkin KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA ilişkin karar verilmesini; Sayın Başsavcılık makamı aksi kanaatte ise müvekkil hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını talep ederiz. Şöyle ki; MÜVEKKİLİN AĞIR TAHRİK ALTINDA KALDIĞININ KABULÜ GEREKMEKTE OLUP KANUNA VE HUKUKA UYGUN OLARAK HAKKINDA HAKSIZ TAHRİK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI ZARURİDİR. Müşteki- Şüphelinin, müvekkile yönelik kalabalık içerisinde kendisine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunması sonucu müvekkil ağır bir şekilde tahrik edilmiştir. Dolayısıyla müvekkilin maruz kaldığı işbu haksız fiil, kendisinin hiddete kapılarak üzerine atılı suçu işlemesine sebebiyet vermiştir. Huzurdaki dosyada mübrez kamera kayıtlarında da yer aldığı üzere, ilk haksız fiil Müşteki- Şüpheli tarafından gerçekleşmiştir. Olay öncesinde müvekkilin hiçbir şekilde teması olmadığı gibi kışkırtıcı bir söylemi dahi bulunmamaktadır. Yukarıda açıkladığımız üzere, müvekkilin, Müşteki- Şüphelinin eylemlerinden kaynaklı haksız fiile duyduğu öfkenin etkisi ile atılı suçu haksız tahrik altında işlediği aşikardır. Türk Ceza Kanununun ilgili hükmü uyarınca; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu / Haksız tahrik Madde 29- (1) "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir." MÜŞTEKİ- ŞÜPHELİ, MÜVEKKİLE ALENEN, KALABALIĞIN İÇİNDE AĞIR SİNKAFLI KÜFÜRLERDE BULUNMUŞ OLUP TCK KAPSAMINDA HAKARET SUÇUNUN NİTELİKLİ HALİ UYARINCA CEZALANDIRILMASI GEREKMEKTEDİR. Müşteki- Şüpheli, ".................................................................... " şeklinde herkesin içinde bağırarak, kışkırtıcı ve tehditvari bir şekilde müvekkilin şahsına küfür etmiştir. İşbu husus, müvekkil ...........' ın ../../2022 tarihli ifadesi, somut olaya şahit olan ................ 'ın ./../2022 tarihli ifadesinde mevcuttur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu/ Hakaret Madde 125- (1) "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır." Yukarıdaki amir hüküm uyarınca, Müşteki- Şüphelinin cezalandırılmasını talep ederiz. Hiçbir surette kabul etmemek kaydıyla, Sayın Başsavcılığınızca müvekkile hakaret suçuna ilişkin bir isnatta bulunulması halinde Türk Ceza Kanunu madde 129 amir hükmünce , hukuka ve hakkaniyete uygun olarak müvekkile ceza verilmemesi gerekecektir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu/ Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret Madde 129- (1) "Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. (2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. (3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir." MÜVEKKİL, MÜŞTEKİ- ŞÜPHELİYİ TEHDİT ETMEMİŞTİR. BİR AN TEHDİT EDİLDİĞİ DÜŞNÜLSE DAHİ İSNAT EDİLEN TEHDİT SUÇUNUN, KANUNİ ŞARTLARI OLUŞMAMIŞTIR. Müşteki- Şüphelinin ../../2022 tarihli ifadesinde, müvekkilin "...................." şeklindeki beyanı gerçeği, saptırtmak ve müvekkile yönelik suçlamaları arttırmak amacıyla söylenmiştir. Tarafımızca kabul edilmemekle birlikte, müvekkilin sadece bir anlığına yukarıda bulunan beyanı söylediği varsayımda dahi; TCK kapsamında tehdit suçunun unsurları oluşmamıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu/ Madde 106/ GEREKÇESİNDE; "Sarfedilen sözler, gerçekleştirilen davranış muhatap alınan kişi üzerinde ciddî bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdidin oluştuğu ileri sürülemez. Failin söz ve davranışlarının muhatabı üzerinde ciddî şekilde korku ve endişe yaratacak uygunluk ve yeterlilik içerip içermediğinin her somut olayda araştırılması gerekir. " Hükmün gerekçesinde yer aldığı üzere tehdit suçunun TCK kapsamında cezalandırılabilmesi için "muhatabı üzerinde ciddi bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli" olması gerekmektedir. Oysaki; müvekkilin tartışma esnasında "........" şeklinde beyanda bulunulduğu kabul edilse dahi, Müşteki- Şüpheli bu beyana "......" şeklinde cevap vererek korkmamış, etkilenmemiş ve kavganın etkisi altında söylendiği için üzerine dahi durmamıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı - Karar : 2018/525 ; "Tehdit suçunun konusunu oluşturduğu iddia edilen sözleri söylediği ve tehdit kastının bulunmadığı yönündeki aksi ispatlanamayan savunması ve taraflar arasındaki konuşmanın gelişimi göz önüne alındığında; anılan sözlerin mağduru korkutmak amacı taşımadığı, geçmişe yönelik yorum ve değerlendirme amacıyla söylenen sözler olduğu ve ileride gerçekleşmesi muhtemel olan bir saldırı niteliğinde tehdit içeren sözler biçiminde değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, tehdit suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir." Cezai Sebepler : TCK, CMK, ilgili yasal mevzuat Netice ve Talepler : Yukarıda belirtilen ve res’en takdir edilecek sebepler ile; Müvekkile isnat edilen suçlara ilişkin KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR VERİLMESİNE, Sayın Başsavcılık aksi kanaatte ise, somut olayda şartları gerçekleşen HAKSIZ TAHRİK hükümlerinin müvekkil hakkında uygulanmasına, Müşteki - Şüpheli hakkında sübut bulan fiileri kapsamında iddianame hazırlanarak cezalandırılmasına, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../2024 Müdafi Av. ...................................

  • Velayet - Sosyal İnceleme Raporu Olumlu Beyan Dilekçesi

    İSTANBUL ... AİLE MAHKEMESİNE Davacı : İSİM SOYİSİM Vekili : Av. ................. (Adres Antettedir.) Konu : ../.../2024 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçemiz ve tedbir nafakasının arttırılması talebimizden ibarettir. Açıklamalar Sayın Mahkemeniz nezdinde görülen ve yukarıda numarası belirtilen dosyada, müşterek çocuklar ..................... ve ...................'ın velayetleri hususunda sosyal inceleme raporu düzenlenmesine karar verilmiştir. İnceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu tarafımıza .../..../......... tarihinde e-tebliğ edilmiş olup yasal süresi içerisinde işbu rapora beyanlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki; Sayın Bilirkişinin, müvekkil davacı anne ve müşterek çocuklar ile yaptığı görüşmede, neticeten "davacı annenin velayet talebinin davaya konu çocukların iyilik ve menfaati ile örtüştüğü,davalı baba ile müşterek çocuklar arasında yatılı şahsi ilişki oluşturulması" kanaatine varmıştır. İŞBU RAPOR DOĞRULTUSUNDA MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN VELAYETLERİNİN DAVACI ANNEYE VERİLMESİNİ TALEP EDERİZ. Raporda da belirtildiği üzere sosyal hizmet uzmanının davacı müvekkil ile yaptığı görüşmeler sonucu; dosya içeriği, edinilen bilgi ve izlenimlerden hareketle müvekkilin çocuğun bakımını sağlamak için istekli ve yeterli olması, müvekkilin ilgili bir ebeveyn tutumu sergilemesi, müvekkilin konu ile ilgili sosyal destek mekanizmalarına sahip olması, yaşam ortamı ve sağlanan koşullara ilişkin herhangi bir olumsuzluk ya da aksaklık yansıtılmamasından ötürü müşterek çocukların velayet haklarının müvekkil anneye verilmesinin uygun olacağı açıktır. Müvekkilin de sosyal inceleme raporunda belirttiği gibi; müşterek çocuklarla birlikte yaşadığı ev günlük yaşam için uygun ve ev içerisindeki eşyalar da ihtiyaçları karşılar niteliktedir. Müşterek çocukların yaşamının daha düzenli olması ve özel gereksinimlerinin daha iyi karşılanabilmesi için velayetinin müvekkil anneye verilmesi gerektiği ortadadır. Bilirkişi raporundaki değerlendirme sonucuna göre de müvekkilin, müşterek çocukların bakımı konusunda istekli ve ilgili bir ebeveyn olduğu açıktır. Bunun yanında müvekkilin; annesi, babası ve kız kardeşi de müşterek çocuklara bakma konusunda oldukça hazırdır. Çocuklarla velayet ve kişisel ilişki kurulması kararında öncelikli olarak gönüllülük esası dikkate alınmaktadır. 2022 yılında açılan ve bugüne kadar süregelen yargılama boyunca davalı eş çocukların velayeti hakkında bir talepte bulunmak bir yana duruşmalara dahi katılmamıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda çocuklarla davalı baba arasında yatılı düzenli şahsi ilişkinin kurulmasının uygun olduğu kanaatine varılmışsa da davalı eşin çocuklarla herhangi bir şahsi ilişki kurulması talebi olmadığı göz önünde bulundurulduğunda bu yönde verilecek kararın sağlıklı olmayacağı aşikardır. Müvekkil ile davalı eş arasındaki boşanma davası; davalı eşin psikolojik ve fiziksel şiddet uygulaması, tehdit, hakaret ve aile içerisinde sürekli kavga ortamına sebebiyet vermesinden kaynaklanmaktadır. Davalı eş yalnızca bunlarla sınırlı kalmayıp aynı zamanda UYUŞTURUCU BAĞIMLISI olduğu, bilincini kaybedecek şekilde sürekli alkol aldığı davaya sunulan deliller ve tanıklarla birlikte kanıtlanmıştır. İşbu hususta müşterek çocukların yalnızca hafta sonları dahi olsa davalı eşle yatılı şahsi ilişki kurmaları oldukça sakıncalıdır. Böyle bir durumda çocukların herhangi bir üstün yararı bulunması mümkün olmayacaktır. Ancak davacı annenin raporda da belirttiği üzere kayınvalidesi (çocukların babaannesi) huzurunda davalı eş ile çocuklar arasında şahsi ilişki kurulması daha makuldür. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve resen nazara alınacak sebeplerle; Bilirkişi raporu doğrultusunda müşterek çocukların velayetinin müvekkil anneye VERİLMESİNE, Haklı davamızın KABULÜNE, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../.../....... Davacı Vekili Av. .........................

  • TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ

    TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ TAAHHÜT EDEN(KİRACI) ADI SOYADI                                               : ......................................................... TCKİMLİKNO                                            : .........................................................   MAL SAHİBİ (KİRALAYAN) ADI SOYADI                                               : ......................................................... TCKİMLİKNO                                            : .........................................................   TAHLİYE EDİLECEK MECURUN ADRESİ                       : ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................   TAHLİYE TARİHİ                                     : ........../........./.............     Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda yazılı adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak 6570 sayılı gayrımenkul  kiraları hakkındaki kanunun 7. maddesi A bendi gereğince yukarıda belirtilen tarihte tahliye edeceğimi boş ve sağlam olarak adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı bilumum masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zarar ve ziyanları hiçbir ihtar, ihbar ve hükme gerek kalmadan derhal nakden ve peşinen ödeyeceğimi beyan kabul ve taahhüt ederim.       TAAHHÜT TARİHİ                                   :     TAAHHÜT EDEN                                      : ........................................................     İMZASI                                                     :

  • Savcılık - Dosyanın Uyapa Taranması Talebi

    İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Dosya No : 2024/.... E. Açıklamalar Yukarıda soruşturma numarası yazılı savcılığınız nezdindeki dosyada şüphelinin haklarının gerektiği gibi savunulması, dosyanın takip edilebilmesi vs. gibi lüzumlu nedenlerden dolayı dosyayı incelemeyi talep ederiz. Tüm bu nedenlerden dolayı dosyanın incelenmek üzere UYAP'tan tarafımıza sunulmasını vekaleten talep ederiz. ../../.... Şüpheli Müdafi Av. ........................

  • Sigorta - Araç Değer Kaybı Sigorta Başvurusu

    ................. SİGORTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE Talepte Bulunan : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. .......................... (adres antettedir) Konu : Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmak kaydıyla araç değer kaybı fark bedeli talebimizdir. Açıklamalar Müvekkilin............... plakalı aracı ........... tarihi saat ........'de Pendik ilçesinde Yenişehir Mahallesi, Dedepaşa istikametinde seyir halinde iken .......... plakalı araç, müvekkilin aracına arka taraftan çarparak maddi zararlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. ../.../.... tarihinde alınan ekspertiz raporunda meydana gelen kaza nedeni ile araçta oldukça yüksek değer kaybı oluştuğu tespit edilmiştir. ARAÇ .... MODEL....'dir. Kaza ile ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağına ve ilgili belgelere göre, meydana gelen trafik kazasında ............. plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kazaya kusuruyla neden olan .......... plakalı araç davalı sigorta şirketi nezdinde ........................ poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 2198 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince müvekkilin aracında oluşan değer kaybı zararından sigorta şirketi sorumludur. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre sigortacı sigortalısının 3. Kişilere vermiş olduğu maddi ve bedeni zararlara karşı teminat limitleri dahilinde kalmak kaydıyla, müşterek ve müteselsilen sorumludur. Ayrıca Türk Ticaret Kanununa göre, sigortacı tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla makul giderleri , bunlar faydasız kalmışsa bile ödemek zorundadır. Yukarıda izah edilen sebeplerle .......... plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin bedelin aşağıda belirtilen ibana 15 gün içerisinde giderilmesini, giderilmediği takdirde yasal yollara başvuracağımızı bildirir; gereğinin yapılmasını vekaleten talep ederiz. ../.../....... Talepte Bulunan Vekili Av. ......................... IBAN BİLGİLERİ : Av. ...... Vakıfbank Hesabı TR.. ..... ...... ..... ..... .... ... EKTE BULUNAN EVRAKLAR: Kaza tespit tutanağı Ehliyet ve ruhsat Kaza fotoğrafları Yapılan tamirat sonrasında aracın fotoğrafları Ekspertiz raporu Vekaletname

  • Tereke - Tereke Tespiti Dava Dilekçesi

    İSTANBUL (...) SULH HUKUK MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/ ...E. Talepte Bulunan Mirasçı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. .................... (Adres Antettedir.) Davalı : Hasımsız Konu : Murise ait terekenin tespit edilmesi taleplidir. Açıklamalar Müvekkilin dedesi,..................... TC kimlik numaralı Muris ................, 26/02/1967 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Müteveffanın ölmeden önceki son ikametgahı İstanbul Fatih'te olup doğum yeri ...............'dedir. Müvekkile İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/.... E. 2020/....K. sayılı dosyası ile mirasçılık belgesi verilmiştir. (Ek-1) Müvekkilin dedesi adına kayıtlı olan malvarlığı; taşınır, taşınmaz, banka mevduatları tarafımızca tespit edilememiştir. Tüm bu nedenlerle söz konusu davayı açma zaruriyetimiz hasıl olmuştur. Terekenin tespit edilebilmesi amacıyla tüm bankalara, Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine, Trafik Tescil Bürolarına, Gelir İdaresi Başkanlığı’na, SGK’ya yazılacak müzekkereler ile murisin malik olduğu taşınır, taşınmaz malların tespiti, ortak veya tek başına sahip olduğu hesap kayıtları ve hesap hareketleri, araç ve banka mevduatları ve aktif ve pasiflerinin belirlenmesi, murisin resmî kurumlardan hak edişlerinin belirlenmesi, murise ait vergi kayıtlarının sorgulatılarak belirlenmesini talep ederiz. Mirasbırakanın muvazaalı (danışıklı) olarak malvarlığını devretmiş veya bağışta bulunmuş ise ölümünden geriye dönük olarak geçmiş kayıtların ve mirasbırakanın ölüm tarihi olan 26/02/1967 tarihinden günümüze kadar olan süreçte müvekkilin devredilen mallarına ait geçmiş kayıtların celbi için mahkeme tarafından ilgili yerlere müzekkere yazılmasını talep ederiz. Yukarıdaki belirtilen kurumlardan gelecek cevaba göre başkaca hak ve alacaklarının tespit edilmesi halinde diğer talep haklarımız saklı kalması kaydıyla gerekli araştırmanın yapılmasını talep ederiz. Hukuki Nedenler : TMK, HMK ve ilgili yasal mevzuat. Hukuki Deliller : Nüfus kaydı, banka kayıtları, tapu kayıtları, kadastro kayıtları, trafik tescil kayıtları, polnet sorgusu, Sgk bilgileri, vergi kaydı bilgileri, bilirkişi, uzman görüşü, yemin, isticvap, keşif, tanık ve her türlü yasal delil. Netice ve Talep : Yukarıda izah edilen ve re'sen değerlendirilecek sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, İşbu doğrultuda yukarıda belirtilen ilgili makamlara müzekkereler yazılarak murise ait terekedeki malvarlıklarının TESPİTİNE, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin terekeden karşılanmasına, Karar verilmesini vekaleten talep ederiz. .../..../.... Davacı Vekili Av................................

  • Velayet - Dava Dilekçesi

    İSTANBUL (...) AİLE MAHKEMESİNE Dosya No : 2024/ Davacı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Vekili : Av. ..................... (Adres Antettedir.) Davalı : İSİM SOYİSİM TC ADRES Konu : Müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesi taleplidir. Açıklamalar Müvekkil ile davalı, İstanbul ... Aile Mahkemesi ../.. E. ../.. K. Sayılı dosyasında görülen anlaşmalı boşanma davası ile ../../.. tarihinde boşanmışlardır. İşbu davada ../../.... tarihinde doğan müşterek çocuk ..................' ın velayetinin anneye bırakılmasına karar verilmiş, karar ../.../..... tarihinde kesinleşmiştir. (Ek-1: Gerekçeli Karar ve Kesinleşme Şerhi) Henüz 13 yaşını yeni tamamlayan .............'nın velayetinin davalıya verildiği süreç içerisinde; davalı annenin müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak ekonomik refahının bulunmaması, çocuğun gelişimi açısından gerekli eğitimin sağlanması konusunda davalının yetersiz kalması, çocuğun, müvekkil baba ile iletişimde olmasını veyahut sağlıklı baba - kız ilişkisi kurmasını engelleyecek şekilde yetiştirilmesi, 13 yaşındaki kız çocuğunun cinsiyet algısından uzakta büyütülmesi gibi sebeplerle velayetin değiştirilmesi talepli huzurdaki davayı açma zaruriyetimiz doğmuştur. Şöyle ki; DAVALININ, MÜŞTEREK ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK EKONOMİK REFAHININ BULUNMAMASI NEDENİYLE VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Taraflar arasında görülen ../.../..... tarihli kesinleşen boşanma davası sonrasında, müşterek çocuğun gerek sağlık gerek eğitim gerekse de diğer tüm ihtiyaçlarının davalı tarafça karşılanması mümkün değildir. Zira, davalı sabit bir maaş ile çalışmakta olup müşterek çocuğun çok yönlü yetiştirilmesi, okul dışında aktivitelerde bulunmasını karşılayacak mali gücü bulunmamaktadır. İşbu nedenle velayetin davalı anneden alınarak ekonomik özgürlüğü bulunan, müşterek çocuğun eğitim ve sair ihtiyaçlarından lüzumu gereken tüm maddi ihtiyacı karşılayacak davacı müvekkile verilmesini talep ederiz. DAVALI, MÜŞTEREK ÇOCUĞUN EĞİTİM HAYATINDA YETERSİZ KALMAKTADIR. Müşterek çocuk, henüz 13 yaşında olmakla birlikte yaşıtlarına göre oldukça bilinçli, akıllı ve bir o kadar da sosyal bir çocuktur. Bu anlamda okuldaki ders başarısı dışında gerek spor gerekse de diğer ilgi alanlarına yönlendirilmeli ve işbu etkinliklerle çocuğun gelişimi desteklenmelidir. Ancak davalı anne bu anlamda eksik kalmakla birlikte müşterek çocuk şuan ihtiyacı olan bu yönlendirmeden mahrum kalarak büyümektedir. Davalı anne ile müvekkil baba arasında iletişim kopukluğunun mevcut olması işbu yönlendirmenin müvekkil tarafından yapılmasını da engellemektedir. Dolayısıyla müşterek çocuğun üstün menfaati gereği velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesi gerekmektedir. MÜŞTEREK ÇOCUK, DAVACI BABANIN SEVGİ VE ŞEFKATİNDEN UZAKTA BÜYÜTÜLMEKTEDİR. Davalı anne, müşterek çocuğun müvekkil baba ile sağlıklı baba - kız ilişkisinin kurulmasına engel olmaktadır. Müşterek çocuk, baba sevgisi ve şefkatinden uzak büyümekte adeta babasından çekinir hale gelmektedir. İşbu durum biricik kızını çok seven davacı müvekkili çok üzmektedir. Müvekkil, müşterek çocuk ile aralarındaki bu iletişim kopukluğuna davalı annenin sebep olduğunu düşünmekte, davalının kızını kendisine karşı doldurduğunu düşünmektedir. Henüz ergenlik zamanına yeni girmiş bir kız çocuğunun her ne kadar annesine ihtiyacı varsa bir o kadar da babasına ihtiyacı bulunmaktadır. Zira çocuğun annesinden aldığı sevgi ile babasından aldığı sevgi farklı olup çocuğun sağlıklı büyümesi ve üstün menfaati dolayısıyla her iki sevginin de tam olması gerekir. Bu anlamda bir babanın tek görevi çocuğunun maddi geçimini sağlamak, nafaka ödemek olmayıp bizatihi çocuğun fikri ve duygusal gelişiminde birinci dereceden etkili de olmalıdır. Davalı anne işbu etkinin gelişimini engellediğinden, müvekkil kızı ile sağlıklı iletişim kuramamaktadır. MÜŞTEREK ÇOCUK, CİNSİYET ALGISINDAN UZAKTA BÜYÜTÜLMEKTEDİR. Müşterek çocuk ergenliğe yeni girmiş bir kız çocuğu olmasının yanı sıra davalı tarafından bu algıdan uzak yetiştirilmektedir. Davalı anne, erkek çocuğu gibi davranacak şekilde yetiştirmiş ve bu yetiştirme tarzı hala devam etmektedir. Oysaki, çocuğun yaşı itibariyle artık bu durumdan uzaklaşması sağlıklı büyümesi için zaruridir. Dolayısıyla davalı annenin müşterek çocuğun velayet görevi konusunda özensiz davranışları dikkate alındığında velayetin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu Madde 324- "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. Velayet kendisine bırakılan ana veya baba, kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerini yerine getirmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayet değiştirilebilir. Bu husus kişisel ilişki kurulmasına dair kararda taraflara ihtar edilir. " Hukuki Sebepler : Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat. Hukuki Deliller :Nüfus kayıt belgeleri, Sosyal İnceleme Raporları, Mahkeme kararları, SGK Kayıtları, Fotoğraf, Video kaydı, Okul kayıtlaro, Sağlık Raporları, Bilirkişi incelemesi, Tanık beyanları, Keşif, Yemin ve Uzman Görüşü ve her türlü yasal deliller. Netice ve Talep : Yukarıda izah ettiğimiz ve re'sen nazara alınacak sebeplerle; Davamızın KABULÜNE, Müşterek çocuk velayetinin DEĞİŞTİRİLMESİNE, velayetin davalı anneden alınarak velayetinin müvekkil babaya VERİLMESİNE, Sayın Mahkeme ; velayeti müvekkil babaya vermez ise, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkisinin yeniden düzenenerek sürelerinin arttırılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, Karar verilmesini bilvekale talep ederiz. ../../2024 Davacı Vekili Av. .........................

  • Savcılık - Hakaret Şikayet Dilekçesi

    İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA ŞİKAYET EDEN : İSİM SOYİSİM TC ADRES VEKİLİ : Av. ....................... (Adres Antettedir.) ŞÜPHELİ : İSİM SOYİSİM TC ADRES SUÇ TARİHİ : .../../2024 SUÇ KONUSU : Hakaret, tehdit, kişi huzur ve sükununu bozma suçu ve diğer suçlar AÇIKLAMALAR ../../.... tarihinden itibaren şüpheliler .......... ve .......... tarafından müvekkile Tiktok içindeki mesajlaşma kısmından ve SMS yoluyla hakaret, tehdit içerir mesajlar gönderilmiştir. Müvekkilin hali hazırda görülmekte olan bir boşanma davası mevcut olup davacı eşin kardeşleri olan şüphelilerin işbu davadan ötürü sürekli olarak aramalarına, mesajlarına - gerek sosyal medya platformları üzerinden gerekse SMS yoluyla - maruz kalarak hakerete ve tehdite uğramaktadır. Şüphelilerin tespiti amacıyla; şüphelilerin ablası olan müvekkilin eşine ait aile nüfus kaydı ekte sunulmuştur. Savcılık makamınca müvekkilin eşi ......................'a ait anne - baba - kardeş sorgulaması ile şüphelilerin tespiti yapılabilecektir. ( Ek1: Aile Nüfus Kaydı ) Şüpheli ................. 5 Nisan 2024 Saat: 00:34 ' de 535 ... .. ... numaralı telefondan SMS yoluyla " O**** çocuğu ", "Oğlum erkeksen telefonu aç o***** çocuğu" diyerek müvekkile hakaret etmiştir. Ayrıca yine 5 , 6 Nisan 2024 tarihlerinde de müvekkili defaatle aramış ve hakaretlerde bulunmuştur. Bunun sonucunda müvekkil çareyi engellemekte bulduğunu düşünmüş fakat bu kez de müvekkilin TikTok hesabına mesaj atarak hakaretlerine ve tehditlerine devam etmiştir. Tiktok üzerinden gerçekleştirdiği işbu hakaretler ve tehditler ise şöyledir ; "önce git ananı sat orospu çocuğu" , "................. önce git ananı parayla sat o***** çocuğu ananı s******* o***** çocuğu git kız kardeşini sat g**at oğu g**at" , " zamanında ananı bacını satmışsın ya ondan dolayı söylüyorsunuz sat sat o***** çocuğu ananın amcası attın kız kardeşini satsın sonra sıra bize geldi o***** çocuğu " denilerek ; "senin çıplak fotoğrafları var sıkıntı yok" , "ya hehe açalım gör sana yemin ederim" denilerek de müvekkile ait fotoğrafları yaymakla tehdit etmiştir. (Ek2: .......... ve hesaplarına ait ekran görüntüleri ) Ayrıca müvekkil TikTok üzerinden göndermiş olduğu özel mesajlarla da yetinmeyip müvekkil TikTok sayfasındaki videosunun altına da " lave kehpe" , " hele bir mahkeme bitsin o zaman görürsün..." şeklinde de hakaret ve tehditlerine de devam etmiştir. Yargıtay mesaj yoluyla tehdit suçunun oluştuğunu , " Sanığın mağdurlara ait cep telefonlarına mesajlar göndererek 19/02/2015 tarihli tutanaklarda belirtilen sözlerle tehdit ettiği şeklinde kabul olunan olayda, sanığın mesajı kendisinin gönderdiğini kabul etmesi karşısında , sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit suçunun oluştuğu.. "şeklinde kararında kabul etmiştir. (Yargıtay 4. CD. T.: 27.10.2021 E.: 2019/5488 K.: 2021/25542) Diğer şüpheli ........... ise TikTok üzerinden ".........." kullanıcı adıyla özel mesaj göndererek " lan orospu çocuğu ananı ammina bütün istanbulu anana bırakarım tiktok'ta o**** çocuğu gibi konuşma" , "lan kahpe o**** senin anendir" , "aynen o**** olmasaydı seni bırakmazdı" şeklinde hakaretler de bulunmuştur. TikTok konuşmaları ve SMS yoluyla mesajlaşmalara ait ekran görüntüsü işbu suç duyurusu dilekçesi ekinde sunulmuştur. (Ek3: ......... hesaplarına ait ekran görüntüleri ) Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/8676 E. , 2017/6754 K. Kararında; "Tehdit, şantaj ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanığın, katılan ...’a ait cep telefonuna mesaj çekmek suretiyle katılanlara karşı hakaret, tehdit ve şantajda bulunduğu iddia edilen olayda, katılan ...’ın 23.09.2011 tarihinde Kahraman Maraş Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesinin alındığı sırada sanığın HTS kayıtlarına göre eşi adına kayıtlı cep telefonundan katılana gönderdiği mesajlardan 2 tanesinin tespitinin yapıldığı ve daha çok mesaj olması nedeniyle katılana yazılı şekilde mesajların sunulması için bildirimde bulunulduğu ve katılan tarafından sunulan mesaj içeriklerine göre sanığın üzerine atılı katılanlara yönelik zincirleme şekilde şantaj, tehdit ve hakaret suçların sübut bulduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, ..BOZULMASINA, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4151 E. 2016/259 K. Ve 13.01.2016 Tarihli Kararında; "Sosyal medya aracılığı ile işlenen hakaret suçu bakımından kişileri en çok endişelendiren söz konusu fiillerin kim tarafından gerçekleştiği ve bunun ispatı hususudur. Öncelikle hakaret niteliğindeki fiilin hangi bilgisayardan gerçekleştiği noktasında bilgi veren IP bilgisinin tespit edilmesi gerekmektedir. IP numarasının tespiti savcılık tarafından yapılacak inceleme ile ortaya çıkmaktadır. Merkezi Amerika Birleşik Devleti olan Facebook, twitter, instagram, youtube gibi sosyal paylaşım siteleri IP adreslerini 90 gün süreyle saklamaktadır. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemleri” başlıklı yazısında yer verdiği, “ABD mevzuatına göre (18 U.S.C. § 2703 - f ) internet ortamında işlenen suçlara dair trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklanmaktadır. Bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edilmektedir.” açıklamaları uyarınca bu sürelere dikkat edilerek IP adresinin tespit edilmesi ve delillerin toplanması gerekmektedir." Açıklamış olduğumuz tüm bu sebeplerden ötürü şüpheli şahısların yakalanıp ilgili TCK 'nın ilgili suç maddelerinden cezalandırılmasına karar verilmesini saygılarımızla bilvekale talep ederiz. CEZAİ NEDENLER : TCK, CMK ve ilgili mevzuat CEZAİ DELİLLER : Sms mesajları, TikTok mesajları, her türlü delil NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah olunan ve re'sen nazara alınacak nedenlerle, Şikayet dilekçemizin KABULÜNE , Şüphelinin müvekkilimize karşı sarf etmiş olduğu sözler nedeniyle hakaret, tehdit, kişi huzur ve sükununu bozma suçlarından ve re'sen nazara alınacak diğer suçlardan TCK 'nın ilgili maddeleri gereğince CEZALANDIRILMALARINA, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa TAHMİLİNE, Karar verilmesini saygılarımızla bilvekale talep ederiz. ../../... Şikayetçi Vekili Av. ....................... Ek1: Aile Nüfus Kaydı Ek2: Sosyal medya hesaplarına ait ekran görüntüleri

bottom of page